ANADOLU´DA HATTİ-HİTİT VE HURRİ DÖNEMİ ALEVİ YERLEŞMELERİ (2)- RUM ERENLERININ SIRRI

ANADOLU´DA HATTİ-HİTİT VE HURRİ DÖNEMİ ALEVİ YERLEŞMELERİ  (2)

Kemal SOYER,Y.Mimar /04.01.2017

(Telif hakları Kemal Soyere aittir.Izinsiz ,çoğaltılıp  kullanılamaz)

 ÇORUM  ADININ  SIRRI   

Hititlerin Başkenti ve dini merkezi olan” Hattuşas” Çorum’un Boğazkale İlçesindedir. Hattusa 1834 de bölgeyi gezen Fransız Mimar-Arkeolog Charles Texier tarafından bulunmuştur.Hattusa´da Ilk kazılar 1893-1894 de başlamış,1906 da Alman Hugo Winkler ile Istanbul Arkeoloji Müzesinden Teodor Makridi çivi yazılı Hitit arşivini bulmuşlardır . Günümüze dek süren arkeolojik kazılarla aslan kapılı surlarla çevrili kentin büyük bir bölümü, iç kale, saray, 30’u aşkın  büyük tapınak  ve Hurri yerleşimi açığa çıkarılmıştır. Arşivlerden çıkarılan binlerce çivi yazılı kil tablet sayesinde Hititler ve kentin tarihi hakkında önemli bilgiler edinilmiştir. Hattusa’ da Hititlerce Fırtına Tanrısı Teşup ve eşi Hepat’a adanan Büyük Tapınak 1650 M2 büyüklüğündedir.

HATTUSA-Büyük  Tapınak ve Çevresi

Anadolu´nun Tanrı Yurdu anlamındaki adı, “KUR URU HATTI (HATTUSAS)” dır.Hattussa adı, Arkeolojik literatürde “Hattuş-Hattusa”, Alevi halk dilinde ise“Khıdıja (XIDIJA-Hatice) ,Hatti Lulu (XIDA-LOLA)” adıyla anılmaktadır.

Kültür Bakanlığındaki Genel Müdürlüğüm sürecinde Hititlerle ilişkili olarak başlattığım Alevi-Bektaşi Kültür açılımları nedeniyle Ecevit başkanlığındaki DSP-MHP Koalisyonu resmi yazışmalarda Hattuşa adının kullanımını yasaklamıştı. Şimdi yapacağım   açıklamalarla birlikte yakında  Çorum’un adı da yasaklanır ya da değiştirilirse şaşırmam. Zira Alevi katliamlarına sahne olan Çorum’un adı, Hitit-Hurri Fırtına Tanrısı Teşup’un oğlu Sarrumma’dan gelmektedir. Sümerlerde Enlil`in oğlu ISKUR, Akadca Addu, Asurca Adad, Anadolu`da Haddat, Baal,Ball Rammon,Baal Hadad, Fırtına Tanrısı Teşup’un (TEŞU BABA_BEKTAŞİ BABA) oğlu Hurrice Sarumma Baal adıyla anılmaktadır.Alevilikte Hacı Bektaş’ın oğlu Sarru , Çorum ve Yozgatta Sarım köyleri, tanrının Kayseri `de Sarıoğlan İlçe adıyla yaşayan “Sarrum Adı” zamanla Çorum ve Sarrum Dede’ye dönüşmüştür. Sarruma’nın  en büyük Makam Dağı Toroslar olup, Fırtına Tanrısı işleviyle Alevi-Bektaşi Halk belleğinde Şah-e Rame ve Serçeşmenin arslanı anlamıyla Abba Sarru (Abuzer) lakabıyla yer almıştır.

Aslanlı kapılarıyla Hattuşa “Ben İlim şehriyim Ali onun kapısıdır”sözünün kaynağıdır . Hattuşa ve Alacahöyükten çıkarılan eserler Çorum, Alacahöyük Hattuşa ve Ankara Medeniyetleri Müzelerinde sergilenmektedir.

Hattusa Aslanlı Kapı

Anadoludaki en büyük açık hava tapınağı  Hititlere ait Yazılıkaya Tapınağıdır. Hattuşa’ya 1 km mesafedeki  Yazılıkaya Tapınağı yeni yıl törenlerinde Hitit tanrılarınn toplandığı Kırkların Cemi’ni anlatan rölyeflerle bezelidir. Bektaşi külahlı 12 Tanrı, Tanrı Teşup, Hepat,  Sarrumma, semah halinde yürüyen dağ,bitki ve ırmak tanrılarının toplandığı bu tapınak, Hattili “Bin Tanrı Panteonu”nun diğer adıyla Alevi-Bektaşiliğin Hızır/Hazar  veya Binali adlı Hünkarının Kült Merkezidir.Alevilikte “Yol bir sürek bin bir” deyimindeki “YOL” kavramı “EL veya Oli” denilen Hakkın Yolunu “binbir” kavramıysa Hititlerin “Binbir” adlı tanrı kültünü kavratmaktadır.Çoruma adını veren SARRUMA rölyefi Yazılıkayadaki Atalar Galerisindedir. Asağıdaki rölyefte Kral Tutalya Sarumma`nın koruması altındadır. Sarumma adının Sarma ve PI. Sarumma gibi formları bulunmaktadır.

Yazılıkaya`da  Tanrı SARRUMMA ve Kral Tutalya (El Ele,El Hakk`a)

Hattuşada İbik Çam, Delihasanlı Yağmur Dede, Nöbeti Baba,Kara,Sarı Gat (Hurri-Serri Boğa),Tosun Baba, Koyun Baba, Gök Gürleten Baba, Çapa Baba ve Koyun Baba gibi yöre ziyaretlerinin tamamı Fırtına Tanrısı  kültüyle ilişkili olup, bu kültler Çorum ve Yozgat’taki Sarımbey Köyleri  dedelerince uygulanmaktadır. Fırtına Tanrısı’nın Sarrruma adı, Hacı Bektaş’ın yol oğlu Sarru Baal ( Varto Ünaldı’da Sıreman-e Baal-i), Sarımbey ile Sarıoğlan gibi adların temelidir. Çorum Alevi katliamlarının perde arkasında Hatti-Hitit Tanrısına bağlı olmalarıyla Anadolu Alevileri gerçeği yatmaktadır. Yöre halkı İslam öncesi halk kimliği ve evreni inançları nedeniyle bastırılıp katliama uğratılmaktadır. Her katliamın ardından yörede görevli bir küresel ajanın ortaya çıkması nedensiz değildir.Zira Aleviliğin kökleriyle açığa çıkması bu toprağa göz diken küresel güçlerin arzu etmedikleri bir durumdur.Devlete hakim olan kültür ve tarih politikaların ardında da yine küresel güçler vardır.

ANADOLU’NUN RUM DİYARI ADI, HORASAN VE RUM ERENLERİNİN SIRRI 

Anadolu`da Fırtına Tanrısı Kültü İ.Ö 10.cu binde Göbeklitepe de ortaya çıkmıs, Sümer,Hatti ,Hitit ve Hurri Dönemi rütüellerin devamı niteliğindeki Şanlıurfa Halil Rahman ile Ayn-ı Zeliha Gölleri ,Varto Hamurpet Gölü, Hızır Çeşmeleri, Antalya Uçarsu, Bingöl İli Hazarşah Gölleri, Elazığ Hazar Gölü ile Hazar Baba Dağı ,Varto Goşkar Baba ile Hazar Baba gibi kültsel dağlarda sürdürülen ritüeller ve yağmur törenleriyle  günümüze gelmiştir.Kadim Anadolu halkları topraklarını yağmur,kar ve doluyla bereketlendiren Fırtına Tanrısına adamış, böylece Anadolu toprağı  binlerce yıl öncesinden günümüze Fırtına Tanrısının mülkü haline gelmiştir. Şanlıurfa Halil Rahman Gölü 1995 Yılı  çevre düzenlemesi kazılarında ortaya çıkan 9.bin yıllık  heykelin  Fırtına Tanrısıyla ilişkili olduğu anlaşılınca Urfa Kalesinden ateşe  atıldığı rivayet edilen Halil Ibrahim mitosları ile  putlar konusu da  yeni boyutlar kazanmıştır.

Halil Rahman Gölü  kenarından çıkan, gölü su ile dolduran kaynak  imgesindeki  bu heykelin ,semavi dinler sürecinde yerinden alınarak toprağa gömüldüğü anlaşılmıştır.

Değişik formlarda tanrı heykelleri, rölyef veya Hititçe “huvaşi” Zazaca “heuş” denilen dikili taşlarla birer at nalı veya boğa başı imgesinde tanrıya adanan binlerce Dağ Tanrısı ile Hititçe “Arinna”,Sümerce “Engür” denilen  ırmaklarıyla Anadolu toprakları  Fırtına Tanrısı Baal Rammon veya Sarruma Baal`in adıyla “Rama Eli” veya “Rum Diyarı“, tanrı ise “Rum Ereni” sanıyla anılmıştır. Tanrının Sarruma  adı, Zazaca yağmur temelli RAMA-HAKK (rahmet, ekici/ rameno)  veya RAMA ELİ adıyla okunduğundan Anadolu Toprakları“RAMA ELİ” temelinde “RUM ELİ”adıyla anılmıştır. Anadolu’da erkek adı “Romi,Remzi (Rama Siu)”Ramiz ve Ramazan (Rama Siuni=Rama Tanrı) kadın adı “Romina, Remziye” şeklinde yaşayan bu adın kökende Roma veya Rum denilen Yunanlılarla herhangi bir ilişkisi yoktur.Yerli ve yabancı halklar Anadolu’yu Alevi  tanrısı  Sarumma Eli’den dolayı RUM ELİ adıyla anmıştır.Bu nedenle Aleviliğinin 57 Bin Rum Ereni ile 90 Bin Horasan Piri’nin Anadolu’daki buluşması, İran Horasanından  Alevi erenleri donuna bürünerek Anadolu’ya giren Selçuklu-Arap kökenli işgalci halkların Rumlarla buluşması veya karşılaşmasını değil, gök ve yer erenlerin Sümerce “DUKU”, Hititiçe “tekanu”,Alevice “Tekke” denilen “Tanrı Evi”ndeki buluşmasını kavratmaktadır. Bir örneği Hattusa Yazılıkaya Tapınağında sahnelenen bu buluşma, günümüzden 12 bin yıl önce Göbekli Tepeyle anıtlaştırılmıştır. Horasan adı, Anadolu’nun “Hurri Ülkesi” adından geliyor. Hititçe “Siu-Siuni” kelimeleri tanrı, Sümerce Hursag Tanrı Dağı,“Hurri” kavramı ”An-İN” denilen evreni derinliği kavratır. Bu temelde “Hurri Siuni” kavramları “Horasan” formunda okunmuştur. Aleviliğin “57-90 Bin Rum Ereni ile Horasan Pirleri” kavramları  da İslamın Hurufilik dediği  Hurrice  şifrelerdir.

Yazılıkaya`da Gaziyan ve Bacıyan-ı Rum Erenlerinin Buluşması

Anadolu’nun Gaziyan-ı Rum, Abdalan-ı Rum, Bacıyan-ı Rum ve Ahiyan-ı Rum taifeleri Fırtına Tanrısı kültüne aittir. Tercüme edersek; Gaziyan-ı Rum Fırtına Tanrısı ,savaşçı tanrılar  ve  Hitit askerleri(Erenler), Abdalan kült görevlileri , Bacıyan-ı Rum  Tanrıça ve bağlı Bacı teşkilatı, Ahiyan ise sembolü Hatti Geyiği-Güneş  olan ticaret ve sanat erbabıdır.Ahilik geleneği ile Anadolu el sanatlarının kökenleri Hitittir.

Osmanlı Döneminde Sivas,Amasya,Tokat,Canik,Çorum,Bozok,Trabzon, Karahisar-ı Şarki, Kemah, Bayburt ve Malatya gibi Anadolu’nun 3/2 si oranındaki yurt toprağı Tanrı Sarumma’nın Mülkü olarak  “Rum Eyaleti-Rama Eli ” adıyla anılmıştır.Bu kadar geniş alanda Rumlar değil ,Ezeli Rahim ve Rahman olan RAMA HAKKA  bağlı  Alevi Halkı yaşamaktaydı.Tanrının Baal ve Dagon adıyla Palandöken adına sıralanan dağın eteğindeki Erzurum toprağı (Ari Sarumma-Arz-ı Rama), Batman Raman Dağı, Kudüs  yakınındaki Ramallah Şehri ile Süleyman Tapınağı (Sarumma) Tanrı Rama’ya adanmıştır. Anadolu’nun Rum Diyarı adının Hellen veya Romalılara ait olmadığı hususu Osmanlı  Valisi Cemal Bardakçı ile Hacı Bektaş-ı Veli Dergahı atama Çelebisi olan “Ahmet Cemalettin”arasında geçen bir mülakata konu edilmiştir.Bardakçının “Rum ve Rumi kelimeleri nereden gelir” sorusu üzerine Çelebi “Bundan dörtbin yıl önce orta ve batı Anadolu’da hüküm süren Urum Han adlı bir Türk Hükümeti varmış der. İ.Ö.2.ci binde Orta ve Batı Anadolu’ya hakim olan güç Hitit -Hurri Devleti idi. Anadolu’ nun en büyük Tanrı Dağı olan Toros “Taru-Ko” veya Sarumma denilen Fırtına Tanrısının makamı idi.Hititçe Tarhu, Zazaca Taru-Ko veya “Taru HÜ” adıyla anılan tanrı adı “Türk”, “Rammon” veya “Sarruma” adı ise Urum Han olarak dillendirilmiştir .Bu açıklamalar M.Kemalin kuracağı devletin adına yönelik ilk tohumların hangi yöntemlerle ekildiğini göstermektedir. Çelebi, yapılan telkinler eşliğinde Fırtına Tanrısını Türk adıyla dillendirmiş, Mustafa Kemal Kurduğu devleti Türk adıyla tanımlamış ancak,Tanrı Türk’ün adıyla Türkün Atası ilan edilen M.Kemal döneminde   Dersim’de Aleviler katledilmiş,  Hititlerin Eti Türkleri adıyla asimile edilmesiyle  gerçekte Alevi kimliği ve uygarlıkları inkar edilmiştir.

www.yolunezeli.com daki “Türk Adının Sırrı” başlıklı yazımızda da belirttiğimiz gibi ,Hatti Tanrısı Taru ve “Ko” denilen dağla birlikte Hititçe “Tarhu” adıyla anılan Fırtına Tanrısı Mustafa Kemal’in “yıldırım,fırtına ve kasırgadır” dediği Tanrı Türk’tür. O Ulu boğa veya öküz donuyla belleklerimize “Oğuz Türk” adıyla oturtulmak istenendir. Sümerce d.KUR Hurrice d.HUR= Hurti-Kurti adıyla okunan Dağ Tanrısı Toros’un “Taru-ko “adıyla Türk, Zağrosun Kardaka adıyla siyaseten Kürt adına oturtulmuştur. Bu ilahi adlar Dergah ve Tekke adıyla  tanrıyı ve dağlarını tanımlar.Gökte, yerde, deryalardaki varlıklar aynı vardan var olmuşlardır. Binlerce yıldır “Sevgi bizim dinimizdir başka dine inanmayız” sözüyle Anadolu Aleviliği tüm halkları sevgiyle kucaklayıp Hakkın Birliğine ulaştıracak yegane akıl ,hikmet ve bilim yolu işlevi görmüş, ancak daima işgalcinin,haksızın, bölücünün, arsızın, hırsızın ve gaspçının hışmına uğramıştır.

Bu  kısa çalışmayla, Arap,Türk ve Kürt Siyasetinin Alevileri ve Anadolu Aleviliğini asimile etmek amacıyla yaklaşık bin yıldır kendi siyasi argümanlarıyla dillendirdiği  ALEVI iSLAM, tanrılaştırılan Arap Ali,Horasan , Rum Eli adları ile Türk -İslam kimlikli Ahmet Yesevi ve  Iran Horasanı Erenleri hikayelerini yayan İslam tabanlı Alevi -Sunni Ocaklarının argümanları boşa çıkarılmıştır. Onlar bin yıllık düzmece argümanlarıyla ezelden uygarlıkçı ve çağdaş olan Alevi halkına hakim olamayacaklarını bilmektedirler.Bu nedenle Alevi İslamcı  çakma Ocakzadeler Arkeolojik belgeleriyle açığa çıkarttığımız Anadolu Aleviliğini karartmak amacıyla 2017 de gündemi gizli tutulan “PIRLER YOLA REVAN OLUYOR-PIRLER BÜYÜK MECLISI TOPLANIYOR “sloganıyla  siyasal İslam yolaklı Alevi İslamı kurtarma girişimi başlatmışlardır.1400 yıldır Islama hizmet eden Alevi Islamcı  Dede, Seyda, Seyit  ve Melle gibi  dini zevat  ile bilimsel çalışmalarımızı  kendi buluşuymuş gibi aktaran yol düşkünleri ve  Osmanlı ataması  Nakşi Çelebilerden icazetle görev alanlar ancak  İslamın yoluna revan olurlar, onlardan  uygarlıkçı bir devrim beklemiyoruz. Devletçe desteklenen Izettin DOGAN` nın başvurusuyla alınan AIHM-2016  kararları doğrultusunda Alevi İslamın yasallaştırılması, CHP`nin Ankarada Veliyettin ULUSOY’a tahsis ettiği sahte Serçeşme Evleri üzerinden Hacı Bektaş Dergahının kapalı tutularak Anadolu Aleviliğinin karartılması,bunun yerine Baba Mansur ve Kureyşan gibi Alevi İslam Ocaklarının Dergah boyutuna yükseltilmesi, AKP’nin 1000 kişilik melle kadrosu uygulamasına paralel olarak Alevi Dedelerinin kamu görevlisi sayılıp maaşa bağlanması, Avrupa -Türkiye Alevi Dernekleri,Federasyon ve Konfederasyonları  eliyle Alevi İslamın güçlendirilmesi ve bu kapsamda Alevi Din Hizmetleri Daire Başkanlığının kurulması talebine anlaşıldığı kadarıyla  bazı Ocaklarca da artık sıcak bakılıyor. Zira Alevilerin İslam öncesi  kadim Sümer,Hatti, Hitit, Luvi ve Hurri halk gerçeğiyle örgütlenmesi, BOP, Türk ve Kürt İslamcı gruplar  için  tehlike olarak görülüyor.

Anadolu Güneş Tanrısı Estan’dan adlanan Hacı Bektaş-ı Veli Asitanesi, Alevi Halkın kadimden Tanrı Ocağıdır.Osmanlı ve T.C`nin kapattığı Hacı Bektaş Ocağının gerçek kurucuları  Yavuz-Kanuni Döneminde  Karaman Beyliği topraklarından Dersim, Karer (Kigi) ve Vartoya göçen Lolanlı Kal-u Baal Oğullarından Hacı Bektaş Dergahı Postnişini Kalender Sah torunu Sarumma Baal `in Ocağıdır. Sarumma Baal  yerleştiği Varto Halafan Köyünde  Hacı Bektaş  Ocağını Kal-u-Baal Hızır Lale adıyla  yeniden açmış ancak, Kanuni’yle işbirliği yapan bazı ajanlar ile Alevi İslamcılar Ocağı ele geçirip kapatmışlardır. Sarumma Baal (Ehli Sıreman-e Baali) Vartoya bağlı Halafan`da  maruz kaldığı baskılar sonucu Iskender (Ünaldi) Köyüne  yerleşmiştir.Köye adı verilen “Iskender-i  Salkuntara”  ,Kalender Sah’ın Baba -Ata adıdır. Anadolu Aleviliğiyle ilgili kadim bilgiler İlk insan LULU` dan (Hızır Lale/LOLA) adlanan bu  kadim Ocakça oluşturulmuş ,binlerce yıllık süreçte geliştirilen evrensel değerler kuşaklar arası halk belleğiyle  korunup yaşatılarak günümüze  aktarılmıştır. Hacı Bektaş Dergahının gerçek kurucuları Ulusoy adıyla anılan Osmanlı ataması Nakşiler değildir.Bu konuya özel bir çalışmayı gelecekte okuyucularımla paylaşacağım.