ALACAHÖYÜKLÜ ALA GEYİĞİN SIRRI -HAUTEMAL
ALACAHÖYÜKLÜ ALA GEYİĞİN SIRRI-HAUTEMAL
(ANADOLU ALEVİLİĞİNDE HAUTEMAL, YEDİ HANELİ KÖY, ON DÖRT MASUMU PAK ,TEKKE VE ASİTANE KAVRAMLARI)
Kemal SOYER-Y.Mimar
Kültür Bakanlığından Emekli ,Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Eski Genel Müdürü
(Uyarı.Notrer onaylı telif hakları Kemal SOYER’e ait olup izinsiz olarak başkaları tarafından kullanılamaz,çoğaltılamaz)
Heutemal,Hattimullu veya Heftemal, Anadolu yerli halklarının Sümerlerden beri kutladıkları kadim varoluş ve yeni yıl bayramının Zazaca adıdır. Kuzey yarım kürede İlkbaharın ve yeni yılın başlangıcı olarak kabul edilen 21 Martta dünya güneşe karşı 23 derece eğilir ve güneşin ışınları ekvatora- kuzey yarım küreye dik olarak düşer. Şubat ayındaki cemrelerle ve İD Mala (Tanrı Irmak-ENGÜR) adıyla Fırat gibi ırmakların çağlamasıyla döllenen toprak bağrındaki varlık alemiyle birlikte yeşermeye başlar. Güneş ve dünyanın varoluşundan beri süregelen bu kozmik olay, Sümerlerce “ZAG-MU-KU” , Akadca Akitu, Hititlerce “AN.TAH. SUM. SAR” ,Zazaca HAUTEMAL, halk kültüründe Farsça Nevroz ve Türkçe Çiğdem Bayramı gibi adlarla anılmıştır.
Kadim zamanlardan beri bilinen ekinoks veya dönencelerden sonbahardaki kuzey yarım küre halklarınca Güneş Tanrısı’nın yer altına inişi, ilkbahardaki ise yer üstüne çıkışını konu alan DUMUZİ ve İNANNA gibi kadim mitoslarla anlatılmıştır. Dumuzi adı, Zazaca “dumu”veya “doman” temelli çocuk, “Zİ” ise “ziya” kavramı gibi parlak ile yaşam, “ZA” hecesi ise insan ve doğmak anlamı taşır ve Dumuzi’ye genelde “sadık oğul” manası verilmiştir. Sümer mitosunda güneşi temsilen yer altına inen Dumuzi, İnanna’nın kız kardeşi olan Yeraltı Tanrıçası Ereskigal tarafından tutsak edilir.Eşi İnanna onu kurtarmak amacıyla yer altına iner ve onun altı ay süreyle yer üstüne çıkışı karşılığında yer altında altı ay tutsak kalmayı kabul eder. Dumuzi’nin veya Güneş Tanrısı’nın 21 Martta kuzey yarım küreye doğuşu Tanrı İLU-ALİ,güneşin Hattice ESTAN ve güneşin sembolü olan aslanın ŞİR adlarıyla Alevi halk kültürü ve inançlarında Ali Şir-i Yezdan’ nın doğumu ve Fatıma Ana ile evlilik günü olarak kabul edilmiştir. Bu kozmik olayın Arabistanlı Ebu Talibin oğlu Ali ile hiç bir ilişkisi yoktur.
Anadolu uygarlıklarında dünyanın atası olarak Güneş,Tanrı-Tanrıça niteliğiyle Sümerce d.UTU,(dingir UTU),tanrıça olarak AYA, Akadca D.UTU Sİ, Asurca ŞAMAŞ, Hurrice güneş ŞİMEĞİ ve Tanrıça HEBAT, Luvice TİWAT,Palaca TİYAZ, Hattice Vurusemu ve ESTAN, Hititçe İSTANU, Güneş Tanrıçası ise ARİNNA ve HEBAT adlarıyla anılmış,bu adlar Alevilikte TİJİ, ŞEMS, ŞEMIG-A HEQİ-ŞEMIGA ANA FADİMA, DİVİTA ALİ, ALİ ESTAN, ALİ ŞİR-İ YEZDAN ve EZDA gibi formlarla yaşayarak günümüze ulaşmıştır.
HEFTEMAL veya HAUTEMAL kavramı Sümerce yıldız-insan belirteci “MUL-LU” temelinde yedi yıldız tanrı, yedi çocuk ve yedi hane anlamına geliyor. İnsanın yaratılışıyla ilgili Sümer mitosunda Tanrıça Nammu Tanrı Enki’ye doğum tanrıçalarıyla birlikte LULU denilen insanı yaratma görevi verir.Bir kaç deney sonucunda tanrıçalara yüklenen tohumlarla yedi kız ve yedi erkek çocuk yaratılır.Hava Tanrısı Enlil’in nefesiyle canlanan bu çocukların yedisinin varoluşuna“Hautemal-u Kıj(Haut Dumulu=7 insan)”,diğer yedisine ise “Hautemal-u Pil” denilir.Ancak, buradaki çocuklar sadece LULU denilen insandan ibaret değil, aynı zamanda güneşin ilk yaratıları olarak Zazaca “Huriki” denilen gezegenleri, dünyanın ilkbahardaki yeşermesi ve rızık yaratma eylemlerini de kapsamaktadır. Hautemul’a konu bu on dört çocuk Alevilikte günahsız, saf ve temiz anlamına gelen “On dört Masum-u Pak” sanıyla anılmaktadır. Sümerler bu çocuklardan çoğalan insanlığı “DUMU.LU.ULU.LU “kavramıyla tanımlamış, kavram zamanla LULU, DIMILİ, ATMALI ve Sıunı Mullu temelli SINEMİLİ gibi formlara girmiştir. Anadolu’nun Sümer-Hatti,Hitit ve Hurri kökenli LOLAN, DIMILİ, ATMALI ve SİNEMİLİgibi halkları adlarını bu temelden almaktadır. Böylece HAUTEMAL Bayramı ilkbahar ekinoksuyla birlikte güneşin, gezegenlerin, insanın varoluşunu ve dünyanın her ilkbaharda tüm varlık alemi için yeşerip rızıklanmasını da kapsıyor.
Alevilikte HAUTEMAL-Nevroz kapsamında 7, 9 ve 21 Martta farklı rütüeller uygulanıyor. Cemrenin havaya düştüğü 22 Şubat -7 marta kadar Pirin Nefesine şükür edilir. Cemrenin suya düştüğü, Kara Çarşamba da denilen 7 Martta sabah erkenden yedi çeşmeden su alınıp insan ve hayvanlara serpilir,böylece varlıklara Hayat, Saka veya Sır Suyu ile canlandırma ritüeli uygulanır.9 Mart tüm canlı varlıkların bitki ve ağaçların toprağa şükür ve secde günüdür.Yere eğilen ağaçlara kadınlar başörtülerini takarak evlatları ve tüm varlıkların rızkı için dilek ve yakarılarda bulunurlar. Tüm ağaçların secdeye eğildiği bu günde dallarına fakirin rızkı ve hayat tohumlarının aslı olduğuna inanılan bir ağacın eğilmediği söylenir.Bu ritüel Hititlerin Bitki Tanrısı Telipinu’nun kursa denilen varlık tohumlarıyla dolu av çantasının asılı olduğu Hayat Ağacı -Tanrının Direği motifinin devamıdır. Görsellerde dalına torba asılı ağacın altında Kırların Koruyucu Tanrısının kutsal hayvanı olan bir de geyik yer almıştır.21 Mart nevrozdur.Cemre toprağa düştüğünde Gök ata ile yer Ana’nın evliliği tamamlanmıştır.Bu evlilik Hattuşa Yazılıkaya’da Tanrı Teşup-Bektaşi Baba ve Tanrıça Hepat’ın (Kadıncık Ana) Kutsal evlilik Töreniyle anlatılmıştır.

Kırların Koruyucu Tanrısı LAMA LİL’in Avcı ve Rızık Çantasının asılı olduğu ağaç.Yanda mızrak,ağacın altında ise geyik yer alıyor. Üstteki çanta sadaklık yani ok çantası, mühürlü çanta ise varlık tohumlarını taşıyor.
Nevroz bir bütün olarak Anadolu Mezopotamya kadim halkları olan Sümer ,Hatti, Hitit,Hurri ve Luwi halklarının binlerce yıldır sürdürdükleri İlkbahar Bayramı’nın devamıdır.Gök ile yerin, Güneş İle Dünya’nın evliliği özetle Ezel Ali ve Fatıma Ana’nın(Su ve Toprak Ana) evlilik töreni motifiyle sunulmaktadır.
Hattilerin Alacahöyükten çıkan geyik(Ali-LULUMİ) ve boğa (GUD ALU) donlu tanrıları hırkalarındaki kozmik halkalarla Ali Geyik, Hırka Dağı, “HATTİ MUL-LU” ,Hautemal, yedi habbe,yedi kazan,yedi çeşme, yedi göl ve” On dört Masum-u Pak” gibi bir dizi kavramla yüklüdürler. Zazaca Evliya Bineği de denilen geyik kavramı “Hereqa ALİ “dir. Geyik donlu tanrının hırkasındaki herekli halkalarla habbeler Bektaşi Babalarının yakalarına asılan yedişer habbeyle (üzüm imgeli iri boncuklar) sembolize edilmiş, Hautemal törenlerinde buluşan halk, kuş burnu dallarından yapılan hozire denilen burmalı çemberler ile Hacıbektaş’ taki gibi delikli taş çemberlerden geçerek yeniden doğuş ritüelleri uygulanmıştır. Hozire denilen burmalı çemberler ile delikli taştan geçme ritüellerinin en eski modellerinden biri Ankara Sıhhıye Meydanında sergilenen burmalı çemberden geçen geyik ve iki boğa heykelidir.
Dersim,Varto vb. Alevi yörelerinde yaşamaya devam ettiği gibi, Aleviler Hautemalda kazan dibinden aldıkları isle Geyik ALi’nin sırtında ateş,hava,su ve toprağın çarkı pervaz içinde cem oluşunu kavratan dörtlü çark sembolünü sırtları ve alınlarına çizer, sabah erkenden mührü bozulmamış yedi çeşmeden su alarak yıkanır, evlerine ve hayvanlarına serperek bir nevi arınma ve bereket rütüelleri uygularlardı.Bu tür ritüellerin öğreti kaynağı Alacahöyüklü Ala Geyiğin hırkasındaki kozmik yazılardır. Ankara Sıhhıye Meydanında sergilenen Hatti Kursunda burmalı çemberden geçen geyik ve boğalar Tanrı işleviyle evrenin ve bağrındaki varlık aleminin varoluşunu kavratmaktadır. Yukarıdaki geyiğin içinden çıktığı çember ile Aşağıdaki Geyik donlu ALİ’nin hırkasındaki kozmik çemberlerin halk dilindeki adı “Feleğin çemberi”dir. Bektaşilikteki kutsal boğa ve geyik Sümerce GUD ALU ve Ali adıyla gerçekte Tanrı EL’i, Yeşil elli Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli ile Kadıncık Ana’yı (Vuruşemu- Fatma Ana) ayrıca aslan ise güneşi sembolize etmektedir. Hatti-Hitit kökenli bu tür sembolik Tanrı anlatımları bir bütün olarak Hacı Bektaş-ı Veli’nin aslan ve ceylanlı tablosuyla özetlenmiştir.
ALACAHÖYÜK .TEK AYAK ÜZERİNDE DARA DURAN TANRI
İ.Ö.2100-2000
HÜNKAR HAZZİ BOĞE TİJİ BAALİ
ÜÇ CAN BİR CEM- ALİ’NİN ASLI OLAN HÜNKAR VARLIĞI -ANADOLU”NUN TANRI SEMBOLLERİYLE EVRENİ KAVRATIYOR
Boğa, Aslan ve Geyik Hatti ve Hititler Dönemi Gök, Hava, Su ve Toprak tanrılarının ad sembolleridir.Başındaki boğa boynuzlu başlık ve kucağındaki HATTİ geyiğiyle tanrının adı ALİ ve Hızır Lale, aslanla Ali Şir-i Estan’dır. Hünkar Türk veya Kürt kimlikli biri değil Evren’i kavratıyor. Aleviliğin “insan hakta, hak insanda ne ararsan bak insanda” sözü Tanrı’nın insan ve doğayla bütünlüğünü ,(Doğa-Evren-insan Tanrı) insan-Kamil sıfatıysa “Tanrılaşmış insanı” ifade etmektedir
.
HACI BEKTAŞ-I VELİ AŞ EVİ OCAĞINDA TANRI SEMBOLÜ GEYİK BAŞI VE KARA KAZAN (Prof.Dr.Ekrem Akurgal HATTİ Geyiğinin Tanrıça Vuruşemu’yu temsil ettiğini söylemektedir)
HATTİ GÜNEŞİ
EZİDİ SEMBOLÜ
Ezidilerin Melek-i Taus dedikleri kuş Hatti Güneşi’ni sembolize etmektedir. Taus adı, güneşin Zazaca Tiji,Sümer ve Akatça UTU Sİ ve Plalaca Tiyaz adlarından kaynaklıdır.
Hattilerde Güneş Tanrısı’nın adı ESTAN, Hititçe İSTANU, Sümerce tanrıların yaratma evinin adı DUKU’ dur. Yedi Hane anlamına gelen Hautemal ile DUKU adları , Anadolu Alevilerinin Tanrı Makamı Olan Hacı Bektaaş-ı Veli Dergahı’nın “Tekke” şeklindeki adı ve Sulucakarahöyük’ün sembolik “Yedi Haneli Köy ”sanıyla yaşamaktadır.Yedi hane Güneşin ilk yedi gezegeni, Tanrı Enlil’in yedi küreli ad sembolü olup, Tanrının “Teşup” adının “Tşepni” yazılımıyla toplumsal hafızaya “Yedi Haneli Çepni Köyü“olarak alınmıştır. Bitlis SÜPHAN DAĞI’nın adıyla da sabit olduğu gibi Çepniler Malatya, Elazığ, Tunceli,Erzincan,Muş, Ağrı, Bitlis ve Van arası Hurri Yurdunun “Şupani” adıyla anılan Alevi Halkı olup çoğunlukla Karadeniz Dağlarında Giresun, Ordu ,Rize ,Trabzon, Balıkesir vb .yörelere dağılmışlardır.Tanrı Makamının ASİTANE adı ise Hattice Güneş Tanrısı ESTAN ‘dan kaynaklıdır. Hacı Bektaş İlçesinde Beştaşlar denilen kutsal yerde beşi bir arada,ikisi beşli gruba çok yakın yerde olmak üzere toplamda yedi taş vardır. Bu sembolik beş ve yedi taşlar Sümerlerce efendi sanı Bel veya Belum olan Nefes Tanrısı EL veya Enlil’in de sembolleridir.Gerçekte evrenin yedi imgesi, yedi gezegenle Alevilikteki Yedi Tanrı’yı simgelemektedirler. Bu içeriklerle Hacı Bektaş ASİTANESİ Sümer, Hatti ,Hitit ve Hurri kökenli Anadolu-Mezopotamya halklarının ateş,hava , su ve toprak tanrılarına konu Tanrı Makamı işlevindedir.
Anadolu-Mezopotamya kadim halklarının bir diğer Tanrı Makamı da Kuzey Iraktaki Laleş adlı yerleşmededir. İlk insan LULU temelli Laleş-e Nurani ‘yi dini merkez edinen halkın Ezidi adı Hatti Güneş Tanrısı ESTAN’dan kaynaklıdır. Avrupa’dan Anadolu’ya gelen Kürtlerden farklı olarak Hatti-Lulubi kökenli olan Ezidilerin Tanrı Makamı olan Laleş-e Nurani Dergahı Anadolu Tanrısı Hadad’a adanmış olup,bu nedenle kurucusunun adı Hadad adının Adat veya Addu formuyla tanımlanan Şeyh Adi’dir.
Ezidilerin tavus kuşlu güneş sembolü Hatti Güneşi’nin farklı bir uyarlaması olup, bayraklarındaki 21 ışınlı güneş ise 21 Martta başlayan İlkbahar ekinoksunu sembolize etmektedir.
Merhaba
Yazilari toplu olarak kitap olarak yayinlamanizi diler
Yayınlamayı düşünüyorum.Uygun bir zamanda
Merhaba Yoldaş
Videolarınızı izledim.Emeklerinize sağlık,
Hak yardımcınız olsun.
Birikimlerinizden aydınlanmak isterim.
Beni de haberdar ederseniz mutlu olurum.
Dostlukla
Dr Orhan Duman
İlginize Teşekkür ederim Orhan Bey.Konuyla ilgili Yazılarım http://www.yolunezeli.com da .Oradan takip edebilirsiniz.Selam ve saygılarımla