SİVAS , SARAÇ KÖYÜ ŞEME BABA ZİYARETLERİ

 SİVAS SARAÇ KÖYÜ ŞEME BABA  ZİYARETLERİ

Kemal SOYER                                                                                                                 Y.Mimar-Kültürel ve Doğal  Mirası Araştırma ve Koruma Uzmanı

Anadolu’da yaşamaya devam eden yağmur dualarının kökenleri  Hatti ve Hititlere  dek uzanır.Kuru tarıma dayalı ekincilik faaliyetlerine sahne olan Anadolu topraklarına kar, yağmur ve dolularıyla bereket katan ,ırmakları coşturan ilahi güce Hititler “Fırtına Tanrısı” diyorlardı.Kimi betimlerde  ellerinde  balta,  şimşek demeti,üzüm salkımı ve buğday başakları, başında boğa boynuzlu başlık taşıyan ,asma dalları ve üzüm salkımlarıyla bezeli  yensiz ve yakasız hırkasında koç başı  bulunan  Fırtına Tanrısına Sümerler İşkur, Hattiler Taru, Hititler Tarhunt veya Tarhuna ,Luviler  Datta adı vermiş, Hattiler Toros Dağlarını Anadoluda en büyük tanrı olan Taru’ya makam olarak adamışlardı. Sarız “Binboğa Dağları” adıyla yaşadığı gibi,“Boğa Dağları” anlamına gelen Toros  Sıradağları adını Tanrı Taru’dan almış, bu ad Alevi  inançlarında  “Taru Ga” veya “Taru Ko” temelli “Dergah” şeklinde yaşamış,tanrının fetihçi anlamına gelen Tarhu veya Tarku sanı Türk adıyla ilişkilendirilmiştir. Anadolu’da Ali Baba,Şeme Baba ,Köşker Baba ve Babadağ gibi Ziyaret olarak kutsanan dağların çoğu birer Tanrı Makamıdır.Kadın- erkek eşitliğine ve tek eşliliğe dayanan Hitit yaşam biçiminin temelinde Tanrı-Tanrıça inancı vardı.Hattice Taru  adlı Fırtına Tanrısı’nın eşine Vuruşemu deniliyordu. Hititler Döneminde Arinnanın Güneş Tanrıçası  Hepat, Hurrice Teşup adı verilen Tanrı Tarhunt’nun eşi idi.

Hitit Fırtına Tanrısı-Gaziantep Arkeoloji Müzesi

“Şahı merdan coşa geldi sırrını aşikar eyledi

Yağmuru yağdıran benem diye Ademe seslendi

Ol demde şimşek balkıyıp yedi sema gürledi

Hem sakidir,hem bakidir nur-u Rahmanım Ali ” dizeleri  Fırtına Tanrısını kavratmaktadır.

Deniz ve göllerdeki suyu buharlaştırarak  bulut ,kar ,yağmur ve doluya çeviren doğa üstü temel güç  olan Güneş,  bir boğa başında gösterilen  Hatti Güneş Kursunda olduğu gibi Fırtına Tanrısıyla ilişkili olup,örnekleri Sivas Arkeoloji Müzesinde serilenen Fırtına Tanrısı’nın arabasını çeken boğalara da Hurris ve Serris adı verilmişti. Güneş Tanrısı Hattice Estan,Hititçe İstanu,Sümerce UTU Sİ,Akadca  ve Asurca ŞAMAŞ adıyla anılmış, bu adlar Anadolu halk dilinde tanrı anlamında Yezdan,  Hacı Bektaş-ı Veli Dergahının bir  adı olan Asitane, güneş anlamında Tiji , Şems  ve Şemsi biçimiyle yerleşmiştir.

Anadolu’nun  Hatti Beylikleri Dönemi başkenti Kayseri Ovasında günümüzde  Kültepe Höyüğü olarak bilinen Kaniş  veya Neşa  denilen kent  idi. Hatti Ülkesinin merkezi  son olarak Geç Hitit Devleti olan TABAL Krallığınca yönetilmişti .Hititlerin Sivas’ın Ulaş İlçesi yakınlarındaki Sarişşa Kenti  , Kayseri Sarız,Muş Varto Sarıce (Dönertaş)  köy adlarıyla yaşadığı  gibi, Saraç Köyü  ve  yağmur duaları için çıkılan Şeme BABA  Ziyaret adları Güneş boğa  Serriş  ,Güneş Tanrısı Şamaş  ve Fırtına Tanrısı nın eşi Vuruşemu adlarıyla ilişkilidir.Büyük Şeme ve Küçük Şeme ziyaretleri Hititlerce Fırtına Tanrısı ve eşine adanan makamların yaşayan örneklerindendir.  Alevi  yerleşmelerinde Hızır’ın Ayağı,Düldül , Kır At’ın Nalı ve  bacı-kardeş ziyaretleri gibi adlarla anılan,ancak  İslamik Dönemde  birer mezar yerine çevrilen  kutsal makam yerleri, kökleri Neolitik dönem Göbeklitepe, Sümer,Hatti,Hitit ve Hurrilere uzanan Anadolu Alevi kültür ve İnançlarının korunup yaşatılması gereken somut  kültürel mirası arasında yer almaktadır.Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin Ezel ve Ahir Ali’nin yolunda  ” Bir İri ve Diri” olalım.Dirilerimizin ölü sayılmasına izin vermeyelim.

ANADOLUNUN KADİM ZAMANLARDAN GÜNÜMÜZE ULAŞAN  KÜLTÜR VE DOĞA MİRASINI KORUYUP GELİŞTİREREK GELECEK KUŞAKLARA AKTARALIM.

NOT :Yukarıdaki  yazı, Saraç Köyü  Şeme Baba Ziyaretlerine konulması düşünülen tanıtım levhası metni olarak hazırlanmıştır.Yazı Saraçlı Enver Cemal Şahin tarafından talep edilmişti.Ancak Enver Cemal Şahin  Şeme Baba ziyaret yerinin yeniden düzenlendiğini,Köy Muhtarı ve yerel derneğin at nalı biçimli özgün yapıyı kare forma dönüştürerek içine bir mezar yapısı ilave ettiğini belirtmiş,bunun üzerine Muhtar Servet Yıldırımla görüşme yapılarak yapının özgün hale getirilmesi veya merkezine Göbeklitepe direklerinden iki adet imitasyonun dikilmesinin daha uygun olacağı   ayrıca şenliklerde  köye gelerek konu hakkında bilgilendirme yapabileceğimiz  belirtilmiş ,ancak söz verildiği halde davette bulunulmamış, yapı özgün hale dönüştürülmemiştir.  Anadolu Aleviliğini asimile etme uygulamaları kapsamında Ankara Hüseyin Gazi Türbesi gibi birer tanrı makamı olan Alevi-Bektaşi Türbeleri ve ziyaret yerleri mescit ve birer mezar yapısı ilave edilerek   ölümlü kişi makamı haline getirilerek gerçekler karartılmış, böylece ezelden diri olan erenlerimiz ölü birer İslamik Veli haline getirilmiştir.Halkımızı bu oyunlar karşısında uyanık olmaya ve  Ezel ve Ahir Ali olan Hünkar Hacı Bektaş-ı Velinin yolunda”Bir İri ve Diri” olmaya çağırıyoruz.

Sİvas Saraç Köylü Av.Ali Yıldırım ile  Sivrialanlı Gülağ ÖZ’ün yönetiminde olan Ankara Hüseyin GAZİ  Türbesine dernekçe  konulan soy kütüğü levhası ile Cem Evi’nin yanısıra Mescit yapıldığına dair levha.Resimler 2017 yılına ait.

Hüseyin Gazi-Siyasal İslama Uyarlanmış Sahte Tabela ,

Hüseyin Gazi Türbesine MESCİT