SÜMER VE HİTİT KÖKENLİ BİR MOTİF- DÜZGÜN BABA EFSANESİ

ŞAH HAYDAR  ,DÜZGÜN BABA EFSANESİ ve ZARGOVİTE TEPESİ ,

Kemal SOYER/Y.Mimar-Hünkar Köçeği

18.Mart 2019-BERLİN (Telif hakları saklıdır.İzınsiz kopyalanamaz, çoğaltılamaz, alıntı yapılamaz.)

Bu yazı farklı zamanlarda yapılan uyarılarla”belki huylu huyundan vaz geçer”diye en az beş yıl süreyle bekletıldi.Ancak bilim ve uzay çağında dini hurafeler yeniden hortlatılınca yayınlama gereği doğdu.

Hititlerde olduğu gibi, Alevi-Bektaşilikte de Ziyaret dağlar Hazır Baba, Goşkar Baba ve Düzgün Baba gibi birer BABA DAĞ olarak anılır. Hititlerde ateş,hava,su ve toprak temelinde dağlar, göller ve ırmaklar tanrılaştırılmıştır. Hititçe BABA, Urartuca “Paban” kavramı Tanrı Makamı dağların ortak sıfatıdır.Zazaca ayak kavramı “nınge” ve “pa” dır. BABA terimi PA-PA formunda Tanrı Ayağını yani halk dilindeki“Nınga XIZIR”i belirtir. Sümerce Dağ Tanrısı kavramı “d.WATİ”dir. Wati kavramı, volkanik dağların kendi gövdesiyle birlikte çevresine yığdığı dağ ve tepeleri inşaa edişi ile Güneş ve gezegenlerin Zazaca “vite” denilen topaç imgesindeki dönüşlerini kavratır. Zazaca ortaya çıkarmak ,inşaa etmek anlamında “vetu ardu meydan” deyimiyle eş anlamda kullanılan “WETE” kavramıyla“Sarevit,Dik Külah ve Papağe”de denilen Tanrı Külahı imgesindeki dağların oluşumu, üzerine dağ bezekleri işlenen kete vb.niyazların yanısıra  kutsal bir kült yemeği olan “ZEREWETE”veya Dağ Baba anlamına gelen BABA-KO (Babko) yemeğiyle kavratılır. Zerewet yemeği seramonik yapımı ve kesimiyle sadece dağların değil evrenin oluşumunu da kavratır.

ZEREWET YEMEGI

Dağ imgeli Hitit Külahı

Tanrı Külahı ve bu imgedeki Dağ Tanrıları Evreni-Güneşi temsil eder. Güneş başımızda dönen Tanrı Külahıdır.Bu imgede Hazzi Bektaş-ı Veli’nin külahı 12 ışınlı Hatti Güneşi ve yıldızlarla bezelidir. Vartoda BABA Gunni lakaplı yaşli bir Dede “oğlum başımdaki külah dönüyor,yere atarsam Dünya harab olur“ derdi.Bu deyiş tanrı külahının Güneş ve evreni karşıladığını ortaya koyuyor.

Düzgün Baba gibi Güneşe ve Fırtına Tanrısına  adanmış dağlar, başında HATTİ  Güneşi’ni taşıyan boğa imgesindedir. Bu nedenle Zazaca “GA” ve “KO” heceleri tanrıyı taşıyan dağ ve boğayı belirtir. Zargovit adı, Zazaca başını ortaya çıkaran, inşa eden dik külahlı dağ manasında “Sare Ko-i Vite/ WETE” içeriklidir. Nazımiye’deki Düzgün Baba Dağı kökleri Hitit  ve Sümer LULUBI´lere uzanan bir Dağ Tanrısıdır. Eteğindeki Zargowit Tepesi Sarku Wati, “Sarru GA WATİ-Ziyarge WATİ ”içeriğiyle Hititlerde “Boğa Serris” ve Dağ Tanrısı “WATİ”adının kalıtıdır. Ulaşım zorluğundan her zaman çıkılamayan Düzgün BABA Dağı’na izafeten eteğinde kült yeri yapılan Zargovit Tepesi, yerelde asasıyla kuru dalları yeşerterek keçi besleyen “Şah Haydar” adıyla Düzgün BABA Efsanesi’ne konu edilmiştir.

Yörede dilden dile dolaşan hikaye şöyledir: Kureyşanlı Seyit Mahmut´un Haydar adında bir oğlu vardır.Haydar keçi çobanıdır.. Doğanın karla kaplı olduğu Zemheri ayında sabahları keçilerini Zargowit Tepesine aç götürüp akşama tok getirir.Hayvanları neyle beslediğini merak eden babası onu takip eder.Elindeki asasıyla ağaçları yeşerterek keçileri beslediğini görünce keçilerden biri tapşırır. Bu esnada Haydar keçiye dönerek “Babam Mahmudu mu gördün de tapşırdın?“ der, bunu duyan Mahmut ayağa kalkar,  oğlu kaba hitabından dolayı utanır ve üç adım atarak Düzgün Baba Dağında sır olur.Böylece Haydar ve Düzgün adları bütünleşir.

Selçuklu-Abbasi Döneminde ikta karşılığı aldıkları görevle yöreye gelen aileye keramet vasfı kazandırma amacıyla kurgulanan bu hikaye gerçekte Sümer-Lulubi ve Hititlerin doğayı yeşerten tanrılarına ait mitik motiflerden derlenmiştir. Kureyş’in oğlunun sırra kadem basması  Hirirstiyanların  sırdaki İsa’sı ile Alevi İslamın sırdaki Mehtisi gibi bir kurgudur. Muhammet soylu olduklarını belirten Kureyşan, Pir Mansur ve onların diğer bir kolu olan Baba Mansur adıyla yöreye gelen aşiretin Türk-İslam adına görev yaptığı kendi açıklamalarıyla biliniyor.

Gerçekte Düzgün Baba Tanrı Teşup ve Taru adlarıyla Güneşe-Fırtına Tanrısına adanan bir dağdır. Zazaca DÜZGÜN formundaki ad, Güneş TİJİ, çeşme “hini/kani” ve yaratıcı “kone/kün” içeriğinde “Baba Ganni” gibi ,Serçeşme Tanrı anlamındadır.Geç Hitit Dönemi- Adana -Karatepe yazıtlarında Tanrının adı “El Kunirsa (EL Kone Arş)” şeklindedir. Kone, Gunni ve “Gun”kavramları “Kün deyince yarattı onsekizbin alemi,Hem yazandır, hem bozandır Levh-i Mahfuz Kalemi” dizelerindeki gibi yaratıcı anlamındadır. EL KUNNİ ARŞ kavramı yeri-göğü yaradan “ELİ” anlamına geliyor. Böylece DÜZGÜN adı, TİJİ ve KÜN kapsamındadır, bu nedenle Tanrı başı ,tacı ve külahı imgesindeki dağ başları kutsanıp öpülmektedir. Tunceli ve Varto’da olduğu gibi, DÜZGÜN adı ayrıca TAZZIGE; TUZZI GA ,TUJIK BABA veya TACIK Baba formunda bir çok dağ ziyaretin adıdır.

Düzgün Baba Dağı`nın başında gelişigüzel tarzda yığılı taşlarla oluşturulan at nalı formunda temsili bir huvaşi yer alir. Düzgün Baba Makberi (Heuş) bir ölüye ait değil, evrenin varoluşunu kavratan simgesel kozmik bir halkadır. Zazaca “Heuş” kavramı, Hititçe Tanrı adına dağ ve su başlarına dikilen sembolik taşlar ile kozmik taş halkaların adı olan “huvasi“nin kalıtıdır. Huvaşi yakınlarında ayrıca Düzgün Baba’nın topları ve nişange denilen dikili taşlar yer alir.

Dersim Düzgün Baba Dağı’nda sembolik huvaşi (Hewş-e Duzge Bava-i)

(Yukarıda resmi verilen ZEREWATİ yemeği imgesinde, gerçekte Evreni Dağ Tanrısı’nın merkezini simgeliyor.)

Kadim zamanlarda tanrı sembolü BIT İLU  veya  Beytel işlevi gören bu taşlar yanardağdan fırlayan lav bombaları ve dağ başında çakan şimşeklerle birlikte dağın Fırtına Tanrısı Makamı olduğunu kavratır. Hattice Tanrı kısaca HÜ, Fırtına Tanrısının adı TARU’dur. Hititçe ağaç” taru”, Zazaca “dare”dir. Hünkar Bektasi Veli´nin “Bir,Iri ve Diri Olalim“ deyimi gibi Tanrının diri niteliği “HAYY” ve TARU’dan oluşan HAYDAR adıyla belirtilmiştir. Evrensel ölcekte “Hayat Ağacı“nın adı olan Haydar, Pir Sultan ile Tanrı Asası’nın da adıdır.Evreni darda duran Pir Sultan ölümlü değil, diridir. Bundan dolayı “Bir gider Bin geliriz” diyen Pir Sultan’dan veya Haydar-ı Kerra’dan aracısız olarak medet umulur.Bir gidip bin gelmek deyimi, Hitit ve Lulubilerin (Lolan)“Bin Tanrı“ kavramının şifresidir.Bu şifre BİNALİ, HAZAR BABA ve HIZIR ALİ adıyla Arabistanlı Tarihi kişi  Ali´yi değil, Hakkı-Tanrıyı belirtir. Açıklamalarımızdan da anlaşılacağı gibi, Düzgün Baba Efsanesine konu Zargovit Tepesi ile efsaneye konu DÜZGÜN,HAYDAR ve HIDIR adları iddia edildiği gibi kendisine ait tek satır yazı ve kitap bulunmayan Mahmud-i Hayrani’nin oğluna ait değildir. Haydar ile Düzgün Baba adları Hatti Güneş Tanrısı  ile Fırtına Tanrısına aittir. Yeşerttiği ağaçlarla keçileri besleyen Haydar,aşağıda resmi verilen Hitit- Asurlar Dönemine ait Tanri DUMUZI motifiyle ortaya konulmuştur. Dumuzi adi Zazaca cocuk DUMU ve ışık “SIU“ dan oluşmaktadır. Hiristiyanların ISA şeklinde ifade ettikleri Isik oğul ise, Güneştir.

TANRI DUMUZI YEŞERTTİĞİ AĞAÇLAR VE BESLEDİĞİ KEÇİLER

Düzgün Baba Dağı’yla ilgili yerel tapkılarda bacıları olarak anlatılan JELE,KARSİNİ ve HASKARE adıyla üç Ziyaret Dağ vardır. Sümer, Hatti, Hitit ve Hurri Dönemlerinde başları çift tepeli olan dağlar ile biri birilerini gören bazı dağlar tanrı ve kız kardeşlerine adanmıştır.Hititlerle ates,hava-su ve toprak temelinde Dağ Tanrıları ,ormanlar, ırmaklar ve denizleri de simgelemektedir. Aşağıdaki resimde asasıyla keçileri besleyen Evreni imgeli Anadolu Dağ Tanrısı ve yanında ırmak tanrıçaları yer almaktadır.

ASASIYLA KEÇİLERİ BESLEYEN DAĞ TANRISI VE YANINDA IRMAK TANRIÇALARI

(Tanrının kendisi yeşeren Hayat Ağacı imgesindedir. HAY TARU Adı, gövdesinden çıkan ağaç dallarıyla yazılmıştır)

Bu kapsamda Düzgün Baba yakınındaki üç dağın eski kültlerdeki karşılıkları şöyledir.Fırtına Tanrısı Hadada (Haydar, Hıdır, Hudeda) ile Şala eş tanrılardır. Dersimde yağmur anlamındaki “Şili“ temelli “Şala” adı “JELE” formundadır.Sümer-Hititçe Dağ Tapınak E’.KUR, tapınak KUR.RA, Babilce Ay Tanrısı SİN ,Hititçe tanrı kavramı SİUNİ’dir. Dersimdeki KURSİNİ adı bunlardan oluşmaktadır. Hurri-Hitit Fırtına Tanrısı Teşup’un adı (TEŞUB.BA),Alevilikte Teşu Baba-Bektaşi Baba’dır. Hattuşa Yazılıkaya’da Tanrı Teşup’un üzerinde durduğu dağların adı Hazzi ve Nammi’dir. Düzgün Baba’nın eteklerindeki HASKARE Makam adı bir tanrıçaya ait değil, gerçekte Hititçe Tanrı Teşup’a adanan HAZZİ KUR.RA DAĞI’nın ad kalıtıdır. Sümerce-Hititce“ KUR.RA“ tapınak demektir.Bu kavram yerel Alevilikte Haydar ile birlikte “HAYDAR-I KERRA”olarak seslendirilir. HAZİ KURRA adı Zazaca “Heskerdene” ve “heskırın” temelli “Sevgidir dinimiz bizim, başka dine inanmayız” deyimiyle anılan Tanrı Dağı’nı kavratmaktadır. Bu açıklamalarla Dersimde belli bir aileyi yüceltmek adına yüz yıllardır sürdürülen DÜGÜN BABA efsanesi kadim motifleriyle tarihteki gerçek temellerine oturtulmuştur.

Dersimin Tarihi adları, Büklü Baba (BABA PUK) ve Munzur Efsaneleri ise baska bir yazıda ele alınacaktır.