ANADOLUDA TAHTACILAR, KARAMAN DEVLETİ VE BAYRAKLARINDAKİ DAVUT YILDIZININ SIRRI

ANADOLU’DA TAHTACILAR, KARAMAN DEVLETİ VE BAYRAKLARINDAKİ DAVUT YILDIZININ SIRRI

Kemal SOYER Y.Mimar 09.04.2019 -Berlin

(Telif hakları tarafıma aittir.İzinsiz alıntı yapılamaz ,kaynak olarak kullanılamaz,Kopyalanıp çoğaltılamaz)

T.C’nin kuruluşuyla gerçekleştirilen “Dil-Yazı Devrimi“yle Anadolu-Mezopotamya yerli halklarına Selçuklu ve Osmanlıların  dayattıkları Farsça ve Arapça’nın yerine Türk Dili benimsetildi.Bu dil eşliğinde evreni terimler, ülkenin fiziki coğrafyası, yerleşmeler ve halk adları ,ardından getirilen soyadı kanunuyla da halkın Sümer, Hatti, Hitit ve Hurri kökenli soyadları değiştirildi. Modern bir ulusun inşası kapsamında yapılan bu değişimler gerçekte Anadolu Mezopotamya etnik coğrafyasıyla halk adlarına ilişkin kadim kavramların taşıdığı binlerce yıllık kökleri de yok ediyordu. Cumhuriyetle birlikte İttihat-Terekkiyle başlatılan Türkleştirme operasyonları kapsamında Guti-Lulubi, Turukku gibi boylarıyla Sümer halkı ile Hatti ve Hititler Eti Türkleri adıyla Orta Asyalı halk olarak ilan ediliyordu . Sümer denilen halkın asli unsurları olan Turukku,Guti ve Lulubi halkları adlarını Anadolu Fırtına Tanrısı TARU-ENLİL ,Semavi boğa GUD ALU ve ilk insan LULU’dan alıyorlardı.

TAHTACILARIN KÖKENİ :Hattiler Ülkenin baştanrısı olan Fırtına Tanrısına TARU, Hititler Tarhunt, Baal Hadad ,Luviler Tarhun, Hurriler Teşup, Sümer kökenli Lulubiler ise lakabı Bel  ve  Belum olan Enlil (EL-LULU) ile Baal İskur adını  vermişlerdi.Bu adlar bir bütün olarak Anadolu Alevilerinin günümüzde kutsamaya devam ettikleri Teşu Baba temelli Hazzi Bektaş-ı Veli (Ba’ali)-Bektaşi Baba, Turukku Ali,Dara Ene,Taron (Tarhun-Darende), Durhasan Dede(TARU HAZZİ AN),Bal, Balım Sultan ve Hüda adlarıyla yaşamaya devam ediyordu.Bu adlardan Tanrı Taru, Makam Dağı Hazzi ile birlikte DURHASAN DEDE adıyla Tahtacıların Piri olarak toplumsal hafızaya alınmıştır.

 

Fırtına Tanrısı Tarhu Ali

Sümerlerden beri ağaç, havuz veya çeşme tanrı ve tapınağının temel simgeleriydi. Bu temelde Hayat Ağacı  Tanrı ve Evreni de temsil ediyor, tanrılara adanan “GIS EREN” denilen Sedir Ağacı  Anadolu Aleviliğinde AĞAÇEREN ve  tanrısal kült unsuru olarak da  Dilek Ağacı’yla yerleşiyordu. Hititçe ağaca “taru“, yıldıza hastir (Hazzi Taru) , güneş kursuna SİTTAR deniliyor, Sümerler tanrı kavramını gök manasına gelen “An“ adıyla çok ışınlı bir yıldızla belirtiyorlardı.Bu imgede Tanrı Lulubice-Zazaca yıldız kavramı “astare” ile yerin göğün direği anlamında Hazzi ve Taru’dan halkın belleğine Kırkların DARI-Hızır Darı ve GIS EREN denilen  Sedir ağacıyla da  Ağaç Ereni adıyla oturmuş, bu içerik kültsel mekan olarak 14 bin yıllık Göbeklitepe Tapınaklarından başlayarak Hitit, Geç Hitit Tapınakları ve Anadolu’da yaşayan Cem Evi mimarisiyle günümüze ulaşmıştır.

Hitit-Hurri Tanrısı Teşu Baba(Bektaşi Baba)  sağ elinde Hititçe “hazinnu”, Anadolu’da “hesın nacak” da denilen sembolik bir balta ,bazen topuz başlı bir asa ,bazen “tiri “denilen üzüm salkımı ,sol elinde ise üç dallı bir yıldırım demeti ve buğday başakları taşıyordu. Fırtına Tanrısı elindeki bu ad sembolleriyle Tarık-ı Evliya, Ağaç Ereni(Tahtacı), Hüdeyda,Topuzlu Baba ve Türkçe Durhasan ve kara direk formuna giren “TARU HEZEN-DURHASAN” gibi adlarla anılıyor, bu adlar Türkçeye evreni içeriği boşaltılarak sadece ağaç işi yapan”Tahtacı” olarak aktarılıyordu. Buna karşın, Karadeniz’ de ağaç veya tahta işi yapanlara ise “Tahtacılar” denilmemişti !

Hatti-Hurrili Tanrı Teşup, Hattuşa Yazılıkaya’da Hazzi ve Nanni adlı dağların üzerinde duruyor, bu dağlar,tanrıyı taşıyan birer hezen , Hititçe Kurakki denilen dam direği – kiriş, orman ve ırmak imgesi taşıyordu. Tanrı’nın Taru ve HAZZİ AN adları birleşik olarak DURHASAN, TARU SİU’dan da TOROS formuna girmiş, Hitit ve Hattiler Anadolu’nun en büyük sıradağları olan Tororsları  Tanrı’ya  Makam olarak adamışlardı. Hititçe SİU, SİUNİ tanrı demektir.Fırtına Tanrısı’nın TARU SİU adı, Tarsa(Tarsus) ve Toros formuna girmiştir. TARU SİUN adı Semavi dinlere “Tur-i Sina” veya  “SİON Dağı” adıyla geçmiştir. Musevilerin Musa ile Tanrı Elohim’in(ELİ HOMA) buluşmasına konu edilen  SİON DAĞI ve hikayeleri , gerçekte Tur-i Sina  Dağı olan TOROS DAĞI ,Abdal Musa-Dur Dağı ve Erğli İVRİZ’deki Tanrı TARU ile Hitit-Tuwana  Kralı Warpalavas (Erbali) gibi anıtlardan uyarlanmıştır.Sümer-Hitit örneklerinden de bildiğimiz bu anıtlarda yer alan  “tanrı-kral” karşılaşmaları Semavi ad edinen dinlerde “Miraç” motifleriyle sürdürülmüştür.

Fırtına Tanrısı Göbeklitepe ve Çatalhöyük’ten de bilindiği gibi yazısız dönemden itibaren bir boğa başıyla belirtiliyor, bazen de bir boğanın sırtında ayakta duran insan olarak gösteriliyordu. Alacahöyük’te boğa donuyla gözüken Tanrı ENLİL ,Hadat, Baal veya Taru , Sümerce boğa-öküz GU veya GUD, Zazaca Ga temelli TARU GA ,TERKA, TURUKKU, TEREKEME, TÜRKMEN, BAAL GA ,BALKUSAN (Baalga Siuni-Baal HAzzi- Baal Kasion) LULUGA, LELEGA,GA-LUKKA ve kısaca HÜGA temelli HAKK gibi tanrı adları , bu tanrılara tapınan  halkların ortak adları olarak yerleşmiştir. Dolayısıyla,TOROS, BOLKAR , BOLKAR BOZOĞLAN (Hititçe BAAL Kurra Hazzi) Lulu kökenli LOLAN,BAALKA ,TERKA, TARQUNİ, TARUKOMANA, TÜRKMEN, AĞAÇERİ, KOÇERİ, QECER, LELEG, LİKYA ve KLİKYA adları Fırtına Tanrısına bağlı olarak hem yerleşik halkları hem de etnik coğrafyayı tanımlamaktadır. Bolkar Dağı adı ile Ereğli İvriz Kaya anıtıyla ortaya konulan Tanrı Tarhunda’nın “Baal Kurra Hazzi” adı, bilinçli olarak “Bulgar” formuna asimile edilmiştir.Aksaray Hasan Dağı,Elmalı Abdal Musa Türbesi’nin ardındaki DUR DAĞI, Ürgüp TURASAN , Erciyes TURASAN-I VELİ HAZRETLERİ gibi kült yerleri Anadolu Fırtına Tanrısı’na ve ona tapınan Anadolu Alevilerine aittir. Toros Dağı, Tanrıyı taşıyan Dağ-Boğa işlevi ve boğa başından uyarlanan “A” harfinin ALUPAGA, ALPU veya ALEPH seklindeki okunuşlarının zamanla Alfa, Elif ve ALEVİ formuna girmesiyle Alevi -LUWİA DAĞI adına konu olmuş, Hitit İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla Toroslara ve devamında Suriye’deki Alevi Dağlarına çekilen halklar bir bütün olarak Alevi adıyla anılmışlardır. Böylece Tahtacı, Ağaçeri-Kacer, Baalka, Terka,Leleg ve Lukka adlarıyla anılan Alevi halkı ezelden Anadolu’nun yerlisi ve kadim uygarlıklarının yaratıcısıdır.Balıkesir Kaz Dağı’ından (Haddu-İDA -Hazzi Dağı) başlayarak Ege ve Tekke Eli’nden Akdenize uzanan eski Likya halklarının özgün adı Lulu temelli Lulubi ,Lolan ve Lelegdir.

T.C.’nin kurucusu M.Kemal “Türk, yıldırımdır, fırtınadır ,kasırgadır ve dünyayı aydınlatan güneştir” derken  gerçekte Anadolu Fırtına Tanrısı TARU GA’yı kastetmiş, Jöntürkçü İttihat ve Terakki kadrosu da bu temelde onu boğa boynuzlu başlığıyla ÖKÜZ KAAN ‘dan OĞUZ KAĞAN adıyla Orta Asya’ya asimile etmiştir

KARAMAN DEVLETİ, KURUCU HALKI VE BAYRAĞI :(1225-1487)

Karaman Devleti,  İran İşgalindeki Azerbaycan’da Hititçe AY ARMA’dan Ay Gölü anlamıyla  ARMANU adı verilen Urumiye Gölü çevresinde yaşayan Guti-Lulubi ve Turukku kökenli olup Sümer ve Hititlerin yıkılmasıyla Anadolu’ya- Toroslara yerleşen LULUBİ kökenli BAALGA, AĞAÇERİ- KACERİ aşiretinden NURE SOFİ tarafından kurulmuştur. Şikari’nin Karamannamesinde Karaman Bey’i  Anayurt olarak ŞİRVAN’dan geldiğini belirtmiştir.ŞİRVAN  adı günümüz Azarbaycan Devleti’nin -Bakü ve çevresi , Urumiye Gölü güneyi eski Lulubi Devleti-şimdiki Halepçe  içinden akan Şirvan Irmağı ve  Kayseri  Pınarbaşı’nın ardındaki ŞİRVANŞAH Dağı adıyla yaşamaktadır. Lolan kökenli Nure Sofi ve Aşiretlerinin Ermenek-Sivas-İran-Azerbaycanla  ilişkisi ERMENEK adının URİMİYE’nin  ARMANU ,Karaman ilinin Hititçe Lalanda adının da Lulubi-Lolan aşiret adıyla ilişkisi tarihi belgelerle sabittir.Bu nedenle Karamanlılar  Orta Asya’dan gelmemeişlerdir. Pınarbaşı-Şirvanşah Dağı’nın  KÖŞKER BABA adlı en yüksek tepesi ise Sümer-Lulubi  Fırtına Tanrısı İSKUR’a adanmış olup ,Malatya Köşker Höyük, Varto GOŞKAR BABA Dağ Ziyereti ve Karadenizdeki Kaçkar DAĞLARI adıyla yaşamaktadır.

Devlete Başkentlik yapmış ERMENEK’in adı,  Urumiye Gölü’nin Hititçe ARMANU-GA adının devamıdır.Hititçe AY ARMA, Hilal AY başlı boğa donlu Tanrı ARMAANU-GA’dan ERMENEK ,  halk dilinde AY’ın KAMER adıyla da  KAMERÜDDİN İLİ adıyla anılmıştır. Hititlerde Luwia, Selçuklu Dönemi’nde LOLUVA İLİ adıyla anılan Ulukışla-Ermenek arası topraklarda 1225-30 yılında kurulan devlet çağdaşları arasında Selçuklu ve Osmanlıyla sürekli mücadele eden yerli halklarca desteklenmiş,1487 de son bulmuştur.Karaman İli’nin Hitit Metinlerindeki adı Lalanda’dır.Lalanda adı Bizans Döneminde Larende’ye dönüşmüştür.Karamanlıların ilk Beylik merkezleri Balkusan Köyü, Lolanlıların Balka Boyu adını taşır. Lulu, Leleg, Lukka, Lulubi, Luluvi ve Luvi halk adları Hititlerle çağdaş  Luwia halkını tanımlamaktadır.Niğde Ulukışla ,eski adıyla Lulu’a ,Mut  Lalasis ile Külek Boğazı’ındaki  Loulan Kalesi’nin Hititlerden günümüze bölgede yaşayan Lolan Aşiretine ait yerleşmeler olduğu bilinmektedir. Lolanlıların Kacar (Ağaçeri) adlı Tahtacı kolu Toroslar boyunca uzanan Hitit-Luvia ülkesindedir.Tarihçi Dr.Yılmaz Öztuna da Karamanlıların Afşarların KACAR boyundan olduklarını belirtmiştir. Tanrı Taru’nun AĞAÇ ERENİ sanından kaynaklı AĞAÇERİ’den  kısalan adlarıyla LOLANLILAR-KACARLAR ile TAHTACI’lar aynı halktır.

Karaman Devleti’nin kurucusu Nure Sofi’nin ilk yerleştiği köyün adı BALKUSAN’dır. Adın özgünü Hititçe Tanrı BA’AL ve Makam Dağı HAZZİ ve Gök  AN’dır. Lulu -Lolan dilinde “Balkıja” şeklinde okunan adın  , Hellence  “Baal Kasion” formu  zamanla “Balkusan”a dönüşmüştür. Aynı şekilde bir dönem Karamanlıların hakimiyetinde olan Alanya Kalesi’nin antik adı da Hititçe Karkissa’dan kaynaklı Kur Kasion’dur.Bu ad Sümerce Tanrı Dağı E.KUR ,Hititçe HAZZİ AN  ve Tanrı demek olan SİUNİ’ den oluşmaktadır. Böylece sonradan Karamanoğulları diye adlandırılan beyliğin kurucusu bir kolu Muş Varto’da yaşayan Kal-u Baal oğullarının Balka , Balkıja ve Qecera adıyla yaşayan Lolanlı halk olduğu anlaşılmıştır. Balkusan adıyla özdeş başka bir LULU Köyü de Erzincan Tercan’daki Pelegoze (Balkusan) ,yeni adıyla Güzbulak’tır.

Lolanlıların Abuzer veya Afşar sanı ; Sümer Su ,Toprak ve Bilgelik Tanrısı ENKİ’nin suyun başındaki aslan veya Serçeşme anlamına gelen ABSU, ABBA SARRU ,E.A SARRU’nun kalıtıdır.

Türkmen adı, Boğa boynuzlu Tanrı TARU, Hititçe-Sümerce dağ KU ve Sümerce Tanrılaştırılmış Taç MEN’den oluşmuştur. Hilal Ay taçlı Fırtına Tanrısı’nın TARUGAMEN adı zaman içinde TÜRKMEN’e dönüşmüştür.

Anadolu’da Ağrı, Erciyes,Toros, Ilgaz, Hasan Dağı gibi ulu dağlar Alevilerin Tanrı makamlarıdır. Fırtına Tanrısı’nın TARU adı, toprakla TURAB, su ile TARU ABBA (TURABİ) ,ağaç ve dağla TARU KO’dan kara direk ile Karadağ anlamındadır.Karaman Bölgesindeki  TOROS (TARU KO) Bolkar (BAAL KURRA) ve KARADAĞ (E.KUR) adlı dağlar Fırtına Tanrısı’na ait makamlardır. TARU GA adı, Hattilerin bir örneği Ankara Sıhhiye Meydanı’na dikilen Geyik ve boğalı güneş kursunda yer alan üç boğayla da ilişkili olup, İsparta-Yalvaç Ay Tapınağı’nda üç hilalle sembolize edilmiştir. Osmanlının Alevi Türkmenlerden aşırdığı Üç Hilal “TARUGA MEN” anlamındadır. Alevilikte “Ay ALİ’dir” deyimine konu Ay Tanrısı  Sümerce Tanrı’nın Hilal Ay’lı tacıyla MEN ,Firigce MENOS adıyla anılmıştır.Men adı, Hurrice gök dağ Hazzi ile birlikte halk dilinde”Hazziman”, Ezmen, Asmen  ve Asuman formlarına girmiştir. Böylece Lulubi, Turukku, Tarugamen-Türkmen,Tahtacı, Ağaçeri (Ağaç Ereni-Baltalı Tanrı)  ve Kacer Halk adlarının Alevilerin Sümerlerden günümüze yaşattıkları ortak Tanrı adları olduğu anlaşılmıştır.

 

Nure SOFİ’nin Mut-Değirmenlik Mevkiindeki Kabri

Karamanlı Nure Sofi , Baba İlyas’ın halifesi ve Bektaşi Babasıdır .Kimi tarihçilerin Oğuzların Salur boyu, kimilerininse Avşar boylarına bağladıkları Karamanoğulları gerçekte Lolanlıların Baalkij ve Kacar (Ağaçeri-Tahtacı) boyundandır. Avşar adı, Abbasaru  formuyla Suyun başındaki aslan , yani Serçeşme demektir.Bu da onların Bektaşi olduklarını gösterir.Oğuz adı da Anadolu Fırtına Tanrısı’nın boğa lakabından alınmıştır. Karamanoğlu Nure Sofi’nin aşireti ile köyünün Tanrı Baal, Makam Dağı Hazzi ve tanrı kavramı SİUNİ kaynaklı Balkusan adı, Hellen Döneminde Zeus Kasion, Baal Kasion veya Baal Kasios  formunda ifade edilmiştir. AN göktür, Hellence  Kasion şekline giren dağın Hititce özgün adı ise Hazzi AN’dır. Çatalhöyükten izlenen Aksaray Hasan Dağı, HAZZİ An adı taşır ve Çatalhöyükte yüzleri Toroslara dönük boğa başlarıyla Tanrı Dağı’nı simgelemiştir.

Şikari’nin Karamanname’sine göre Nure Sofi Amasya’da yaşayan Baba İlyas’a(Baba EL HAZZİ -EL ASSA)  mürit olmuş, yedi yıl eğitim almıştır. Hitit-Hurrili Babailerin özgürlük mücadelesinde Karamanlılar Selçuklulara karşı savaşmış ve  1240’da Kırşehir Malya Ovasında Selçuklu, Kürt ve Bizans askerlerince katledilen Alevi şehitleri anısına 1240 sonrasında Hacıbektaş İlçesindeki Serçeşme Dergahı kurmuşlardır. Bu tezimizin kanıtları; Hünkarın yol oğullarının Hızır Lale, Sarrum ,Sarru Veli ,Balım veya Hızır Bali (Baal Hazzi ) adlarıyla  tanımlanmış olması, Dergahtaki Teslim Taşı, Fırtına Tanrısı Logosu ve Hatti Güneşiyle yazılan Tanrı Teşup adları ile Hünkarın Abba SARRU (Avşar) yani suyun başındaki aslan (Abba Sarruma) sıfatlarıdır.Anadolu Tanrılarına adanmış bu dergahta Karamanlılarca başlatılan Malya Şehitlerini anma törenleri günümüzde  bilinçli olarak amacından saptırılarak Hazzi Bektaş-ı Veli’nin ölüm yıl dönümü etkinliklerine dönüştürülmüş,bu yolla Tanrısal Bektaşi Kültü ölümlü bir zatın kabrine indirgenmiştir.

Anadolu Fırtına Tanrısı :

TARU, TARUGA,  TARKU VE TARHUNDA’dan Orta Asyalı TÜRK,

Teşup veya Teşubaba’dan uyarlanan Hacı Bektaş-i Veli adıyla Ahmet Yesevi’den al alan Türk-Arap karması bir derviş,

Hellenlere Hititçe Işık Tanrısı SIU üzerinden SİUS/ZEUS,

Hıristiyanlığa Hititiçe Işık Tanrısı SiU üzerinden İSA,

Yahudilere Zazaca ELI HOMA’dan ELOHIM adıyla Tanrı,

Batılı  halklara Sümerce boğa GUD üzerinden GOD ve GAT,

Araplara da ELI’den uyarlanan ALİ adıyla asimile edilmiştir.

İsrail Devleti Bayrağı

KARAMANOĞLU DEVLETİ BAYRAĞI

Karaman Devleti Bayrağındaki mavi renkli balta Anadolu Fırtına Tanrısı’nın ad sembolüdür.Balta,(BAAL UTU-Güneş) Hititçe “Taru Hazinnu” temelli Durhasan Dede’yi yani Tanrı Taru’yu, Balta -Ağaç  ,Ağaç Ereni sıfatıyla Tahtacı Tanrı’yı temsil etmektedir. Balta ve şimşek bulut,gök gürlemesi, yağmur ırmak ve çeşmelerle doğayı canlandıran Serçeşme Fırtına Tanrısı’nı kavratmaktadır. Üçler Çeşmesi TARUHİNİ adıyla Tanrının Tarhunda adını kavratmaktadır. Bayraktaki altı kollu yıldız HÜNKAR DERGAHI mührüdür.Gök ve yerin birleşmesi, güneş ve dünyanın buluşmasını iç içe geçen iki dağla sembolize eden altı kollu “Davut Yıldızı” İsrail’e veya Yahudilere ait bir sembol olmayıp, Sümer kökenlidir ve bir örneği Hünkar Dergahı Üçler Çeşmesi alınlığına işlenmiştir. Davut Yıldızı ile Sarumma kavramları Luwi ve Hititli atalarımıza aittir. Süleyman formunda okunan adın özgünü Fırtına Tanrısı Teşup’un oğlu ve Toros Dağ Tanrısı Sarumma’dan, Dawut adı ise Luwice Güneş TİWATA ‘dan kaynaklıdır.

 

Sümer silindir Mühründe Altı Kollu Yıldız

Hazzi Bektaş Hünkar Dergahında Üçler Çeşmesi

Müzeye dönüştürülen Dergahın ilk Müdürü ve Bektaşi Postnişini de olan merhum Ali Sümer, İsrail Devleti’nin kuruluşu sürecinde Başbakanlığın talimatıyla Dergaha ait altı kollu yıldız şeklindeki Hünkar Mührü ile gümüş kaplı iki adet kitabın İsrail’e gönderildiğini, kendisi göreve geldiğinde bu emanetleri almak üzere İsrail’e gittiğini ancak mührün verilmediğini, sadece kitapların birer kopyasıyla geri dönmek zorunda kaldığını açıklamıştır.İsrail’in bayrağına koyduğu Hünkar Mührü ,Fırat ve Nil ırmaklarıyla yaklaşık 2500 yıl önce Tevratla siyaseten kurgulanan vaat edilmiş kutsal toprakların peşine düşmüş, bu amaç günümüzde uygulanan BOP ile yeniden açığa çıkmış, Hünkar mührünü kullanmasıyla da bir nevi Tanrıdan El alma yöntemiyle Anadolu Topraklarını sahiplenme amacı gütmüştür.