SÜMEROLOG MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ’IN ALEVİLİK İSLAM ÖNCESİ VARDIR AÇIKLAMASI ,

Bildergebnis für muazzez ilmiye çığ

SÜMEROLOG MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ’IN ALEVİLİK İSLAM ÖNCESİ VARDIR AÇIKLAMASI ,

Ord.Prof.Hititolog SEDAT ALP ölümünden kısa bir süre önce yazdığı HİTİT GÜNEŞİ adlı kitabında,Kemal SOYER’in 1998’de Kültürlerin Belleği Anadolu Afişiyle de yayımladığı Hitit, Sümer kökenli Alev Bektaşi Halk  Kimliği ve  Anadolu Bağlamasıyla Ozanlık Geleneği gerçeğini “Aşık Veysel’in -Ozanların çaldığı saz Hitit sazıdır ” diyerek itiraf etmişti. Şimdi de Muazzez hanım,hayli  ilerlemiş yaşıyla Anadolu Alevilerinin Siyasal İslamcı-Jön Türkçü ve Jön Kürtçü çevrelerce inkar edilen Sümerli gerçeğini itiraf etmiş oldu. Bu açıklamalar üzerine Anadolu Aleviliğini ve Alevi-Bektaşi  halkın Anadolu-Mezopotamya’daki binlerce yıllık tarihi ve kültürel varlığını inkar eden  Alevi İslamcı örgütler,Türk ve Kürt Siyasetçileri ne diyecekler, hep birlikte göreceğiz.

 

  Muazzez İlmiye ÇIĞ’ın Av.Mehmet TURAL’la yaptığı sohbetin notları:

“1- Aleviliğin islam’ın bir kolu olarak ortaya çıkmadığını, islamiyetten çok evvel mevcut olan bir doğa inancı olduğunu, islami kırımlar nedeniyle bazı islami söylemleri ifade etmek zorunda kaldığını, köklerinin Sümerlere, hatta daha eskilere dayandığını…

2- Selçuklu ve Osmanlı döneminde verilen ve dedelerin peygamber soyundan geldiği yolundaki secerelerin hiçbir şekilde gerçeği ifade etmediğini, Aleviliği islami kılıfa sığdırmak amacıyla düzenlenen belgeler olduğunu…

3- Insanı yücelten, eşitliği ve kardeşliği savunan bu inancın, geçmişteki tüm baskı ve kırımlara rağmen asimile ve yok edilmemesine rağmen, günümüzde bazı Alevi örgütleri, Şii ve Caferi yapılanmalar devlet destekli örgütler eliyle özünden koparılarak yok olmaya hızla sürüklendiğini…

4- Türkiye’de laik ve çağdaş yaşamın simgesi ve sürükleyicisi olan bu düşünce ve inanç yapısının mutlaka özüne uygun olarak yaşatılması gerektiğini, aksi halde ortodoks sünni, hatta vahhabi islam anlayışının egemen olacağı bir Türkiye siyasi yapılanmasına hızla sürüklenecegimizi çok ciddi bir şekilde vurguladı.

Ayrıntılarına girmeden Alevilik konusunda başka değerli görüşlerini paylaştık. Ayrıntıları kısmet olursa yazmaya çalıştığım Alevilikle ilgili kitapta yazacağım.

Tamamen katıldığım bu özet görüşlerini ilgilenenlerin bilgisine gecikmeden sunmanın bir zorunluk olduğuna inandığımdan bu sayfada paylaşmak gereğini duydum. Takdir ilgi duyanların olup her türlü yorum ve eleştiriyi saygı ve edep kuralları içinde değerlendirip cevaplamaya hazır olduğumu saygıyla bilginize sunarım. (WELGMEDYA.COM)

Av. Mehmet Tural”

____________________________________________________________________________________________________

Kemal SOYER/ Y.Mimar.

Anadolu Aleviliğinin Semavi dinlerden önce var olduğunu, varoluşsal köklerini evren ve doğadan, tarihi köklerini Göbeklitepe’den günümüze Sümer,Hatti,Hitit, Lulubi-Luwi-Guti-Turrukku ve Hurri  gibi Alevi halkların yarattığı ırklar üstü bir kültür ve uygarlık birikimi olduğunu ,Alevi İslamın Anadolu Aleviliği ile Uygarlıklarını karartan Siyasal İslamın içimizdeki uzantısı olduğunu  keşfedip yazan, 1994 yılında Ankara Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Merkezinin temel atma töreninde Alevi Gerçeğini “10 bin yıllık Alevilik-Evrensel Alevilik” tanımıyla  50 bin kişinin huzurunda açıklayan  Kemal SOYER’dir.

1998 de Cumhuriyetin 75.yıl etkinlikleri kapsamında Kültür Bakanlığı Genel Müdürü olarak yaptığı “Kültürlerin Belleği Anadolu Afişiyle” Anadolu Alevi-Bektaşi  Uygarlıklarının gizemli Gerçeğini açıklayan Kemal SOYER’dir.

2008 de YOL Tv de sunduğu 16 bölümlük YOLUN EZELİ PROGRAMIYLA ülke halkına bu gerçeği anlatan, programın başlamasıyla  devreye sokulan sahte “ALEVİ AÇILIMI”ı ve bu açılıma destek veren sözde Alevi aydınları-yazarlar ABF,AABK vb ,STK lar ,Alevi İslamcı Dedeler Kurulları ve  sözde Alevi Medyasınca ve önü kesilmek istenen Kemal SOYER ve Anadolu Alevi Halkıdır,

1980-1993 de Banaz Pir Sultan Anıtı-Aşık Veysel Evi Müzesi, 1994 Ankara Hacı Bektaş Anadolu Kültür Merkezi, 1993 Antalya Elmalı Tekke Köyü Abdal Musa Kültür Merkezi Projeleriyle Anadolu Aleviliğini yaşatma çabasını veren Kemal SOYER’dir.

2013-2016 Arasında Abdal Musa’da başlatılan Alevi Çalıştaylarında Anadolu Aleviliğini arkeolojik belgeleriyle anlatan, 2016 ÇORUM ÇALIŞTAYI’nda  Mehmet TURAL, Hasan Klavuz, Esat Korkmaz, Ali Yıldırım, Süleyman  Zaman , Alevi Dedeleri ve 30 ‘u aşkın entelektüeli Hititlerin Başkenti HATTUŞA ve ALACAHÖYÜK’ü gezdiren,bunlara Yazılıkaya’da Alevi gerçeğini anlatan Kemal SOYER’dir.

Tüm bu etkin çalışmalara karşın,Alevi Medyası-Bilim Adamları ve  yazarlar KEMAL SOYER’in bilimsel tespit ve açıklamalarıyla ilgili tek bir satır yazmadılar.YOL TV bu konuya ekranlarını kapattı.Üstelik çoğu kişi bu görüşleri kendi buluşuymuş gibi intihal etmiş, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültelerinin öğretim görevlileri, Sumerolog ve Hititologlar ve Kültür Bakanlığında görevli Muazzez İlmiye ÇIĞ konuyu bildiği halde tek satır açıklama yapmamıştır.

Bu günlerde medyaya taşınan MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ’ın Aleviliği kökleri Sümerlere ve daha öncesine uzanan İslam Öncesi doğa inancı olarak açıklaması bir yönüyle elbette önemlidir ,ancak,Av. Mehmet TURAL’la yaptığı sohbetin temel amacı Aleviliği doğa inancına oturtmanın yanı sıra Alevi halkın Anadolu’daki köklerini -uygarlıklarını inkar eden Türk Tarih Tezinin “Hititler -Sümerler Türktür” iddiasıyla  Orta Asyalı Türk olarak sunmaktır.Anadolu Aleviliğinin İslam öncesi köklerini, AlevilerinOrta Asyalı Türk ve Balkan kökenli Kürt (Bacnavi-Boht)  , Zazaca’nın de Kürtçenin şivesi olmadığını açığa çıkarmamız üzerine benzer şekilde Kürt cephesi de Aleviliği sadece bir inanç olarak sunma gayreti içine girmiş, sözde AABK ve Başkanı Hüseyin MAT Alevileri İNANÇ TOPLUMU ilan etmiştir.

Alevileri ve Anadolu halkını uyarıyorum,Küresel güçlerce yönlendirilen Alevi-İslam-Kürt İslam ve Türk İslam Cephelerinin ortak  amacı Anadolu-Mezopotamya’daki binlerce yıllık kökleriyle Alevi halk varlığını tarih, kültür ve uygarlıklarıyla inkar ve asimile etmektir.

Biz Anadolu Alevileri ırklar üstü -evrensel kültürü oluşturup taşıyan, bu ülkede Demokrasiyi yaratan  barış halkıyız .Irkçılık değil, Ana yurdumuzdaki tüm halklarla hep birlikte uygarlıkçı değerlerimizi, HAKK İle HAKK insan haklarımızı sahiplenip yücelerek  ırkçı kulluk düzeninden kurtulmak istiyoruz.

Muazzez İlmiye ÇIĞ’ın açıklamalarının ardından yazılacaklarla”Aleviler Orta Asyalı Türk’tür-Kürt’tür(Bacnavi-Boht)“propagandası gelecektir (!).Hititleri Orta Asyalı “ETİ TÜRKLERİ”olarak asimilasyon kapsamına alan Jöntürkler aynı süreçten bugüne  Sümerleri de Orta Asya’lı Türk olarak lanse etmeye çalışıyorlar. Kürt siyasetçileri ise, batılı proje gereği Alevileri halk olarak değil mezhep olarak göstermeye çalışıyorlar. Gerçekteyse ,Hititlerin adı XIDIJ-LOLIJ (Hatti Lulubi-LUWİ-A) ,Hurrilerin adı XORMEK ,Sümerlerin insan adı LULU,Halk adı LULUBİ-DIMILİ-ZAZA,Turukkuum şeklinde yazılan halk adı ise Terekeme ve Türkmendir. Bu topraklara 1071 de geldiğimiz iddiası,  Anadolu halkını kendi topraklarında işgalci konuma düşürmekte , Anadolu uygarlıkların mirasını da  batılılara vermektedir. Osmanlıyı yıkan  İngilizlerin kurdukları bu tuzaktan kurtulmamız gerekiyor.