DERSİM’İN ADI VE ANADOLU UYGARLIKLARINDAN GÜNÜMÜZE TAŞIDIĞI ALEVİ-BEKTAŞİ HALK KİMLİĞİ

DERSİM’İN ADI VE ANADOLU UYGARLIKLARINDAN GÜNÜMÜZE TAŞIDIĞI ALEVİ-BEKTAŞİ HALK KİMLİĞİ

Kemal Soyer/Y.Mimar

03.03.2021

Sümerler çocuğa DUMU, ilk insana LULU ,Halka DUMU-LULU ,Anadolu’ya Ülke Tanrısı HADADA’dan dolayı Kur Uru Hatti, Fırat Dicle arası topraklara da tanrı ırmaklar arası topraklar anlamına gelen  Ki.Engur adı vermişler. Çivi yazılı kayıtlara Hatti,Hitit, Hurri ve Luvi adıyla geçen Anadolu Halklarının ortak insan ve halk takısı ilk insan çiftinden kaynaklı  LO ve LE gibi Hatti Lulu ,Hurri LULU ve LULU.Bİ’ dir. Sümer orijinli LULU adı,Zagroslarda  LULUBİ adıyla bilinen kadim Devletin de adıdır. Lulu, Dumulu adları yörede konuşulan Lolki-Dımılki ve Zazaki dilin kökenidir. Anadolu Alevi Bektaşi Halkları  Sümer, Hatti, Hitit ve Hurrilerin torunlarıdır. Anadolu’nun kadim Hatti Devleti bir ırk devleti değil, ırklar üstü nitelikte bütün halkları kapsayan Halk ve Hak Devletidir.Sümer-Hitit Hurri vb.Yerli Anadolu –Mezopotamya halkları Bin Tanrılı Halk adıyla anılmaktadır.Bin Tanrı kavramının günceli Hızır Ali -Binali’dir. Hızır’ın mekanı nerededir ? diye sorulduğunda her Dersimli onun mekanı Harsi ve Munzur’un birleştiği Gol’a Çeto’dur der.Harsi Deresi Sümerce Harsiya Lolu denilen Boğalı Dağı civarından, Munzur, kendi adıyla anılan dağdan doğar. “Zone Ma zone Xızır’i, Ton-e Ma tone Xızır’i” diyen Dersimli–Gımgımlı Onun adını Hızır LALE diye anar. Hızır’ın Dünyevi Mekanı ve Makamının serüveni Sümerli LULU’lara uzanır.Sümerler Dicle-Fırat’ın Basra’ya dökülmeden önce birleştiği Eridu Şehrinde Su ve Bilgelik Tanrısı ENKİ’ye Tatlı Suların Evi anlamında E.ENGURRA ve E.APSU adıyla 40 Makam rütbeli bir Tapınak yapmışlardı. O Tapınak, Alevi-Bektaşilerin Dünyevi zeminde inşa ettikleri ilk Kırklar Makamıydı. https://www.yolunezeli.com/?p=2031

Dersim, Anadolu tarihi boyunca Alevi Bektaşi Halkın ana yurdu ve darda kalındığında yerli halkların sığındıkları Hızır’ın Hisarı imgeli Bin Tanrılı bir yurttur. Dersimliler Anadolu uygarlık tarihi boyunca bölgeye giren halklarla ilişkilenmiş,ancak, Tanrılarından kaynaklı ata adlarıyla kültürel kimliklerini asla yitirmemişlerdir.Osmanlı-Kürt Derebeylerinin dörtyüz yıl boyunca süren işgal ve baskısından başlayarak, Hititlerden günümüze Hatti Ülkesinin Devlet,Halk ve Kültür Ocağı olan Hacı Bektaş Dergahı’nın kapatılması sürecine dek siyasi ve kültürel açıdan Dünya’dan yalıtılmış olan Dersim, Cumhuriyet Döneminde yaşadığı büyük katliamın ardından günümüzde Türkçü-Kürtü,Ermeni ve Alevi İslamcı kültür ve kimlik propagandalarına maruz kalmıştır. Ülkeye dayatılan Irkçı-Siyasal İslamcı kültür ortamında kendi kültürel kimliği ve değerleriyle var olabilmesi için her Dersimlinin bölgenin tarihi ve kültürel yapısını oluşturan Sümer-Lulubi, Hatti, Hitit, Luvi ve Hurri gibi Anadolu Alevi-Bektaşi Uygarlıklarıyla bağ kurması gerekiyor.   

Hitit-Hurri ,Asur ve Urartu çivi yazıtlarında Malatya-Van arası Bölge ZUPPA, daha sonraları Hitit Kenti ŞAPİNUVA’nın (Çorum Ortaköy) adı gibi  ŞUPPANİ ve SOPHENE adlarıyla ,Tunceli Kalan civarı  Pah Kalesinin varlığıyla da sabit olduğu gibi Pahhuva, Fıratın Karasu ve Murat kolları arasındaki topraklar, Hatti-Hurri Tanrısı d.Tesup veya d.(T)ESUWE’den kaynaklı İSUVA adıyla anılıyordu. Asurca Uru Adri denilen Urartu  ülkesinin özgün adı , BİAİNİ ALU, Başkent adıysa Tanrı Teişeba’nın(Teşup) adını taşıyan Tuşba idi. Urartu’nun Biaini Alu adı, Binali,Hızır Ali ,Hazargöl ve Bingöl adlarıyla yaşamaktadır. Biaini adı, günümüzde Van’a dönüşmüştür. Pahhuva adı, Lolki “Page” gibi Tanrı Ayağı ve temel anlamına geliyor. Zuppa, Şupani ve Sophene adlarıysa Hattice Tanrı adı Şapu, Hititçe Teşub.Ba, Teişeba, Teişebani ve Tessuwe gibi anılan Anadolu’nun Baş Tanrısı TEŞUP’tan gelmektedir. Alevi kökenli Hitit İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından Hitit ve Hurri Halkı Dersimde yoğunlaşmış, bölgede İ.Ö.3.YY. da Kral Samos Tarafından kurulan Sophene Krallığı Osmanlı Dönemi Dersim sınırlarına yakın ölçüde siyasi ve kültürel bir coğrafyaya zemin oluşturmuştur. Sophene Krallığı, Tanrı TEŞUPANİ’ye bağlı Hatti-Hitit-Hurri ve Urartu halkının varlığını temsil etmektedir. Sophene Hatti-Hitit ve Hurrili eski SUPPANİ’dir. Sophene Krallığı Döneminde Persler ve Romalıların desteğiyle yörede etkin olan Ermeniler Sophene ve İsuva Bölgesine Tanrı Teşup’un adıyla Tsophk ,yani Teşupani Krallığı diyorlardı. Van Gölü kenarında Urartuca EİDURU adı verilen SÜPHAN Dağı Teşup, Taru ve Haldi  adlarıyla Anadolu Fırtına Tanrısının Makamıdır.Süphan adı Teşubani veya ŞUPANİ’nin devamıdır. Eİ.DURU adı Tanrı Taru’nun Evi, Haldi adı, Hel Ata içeriğiyle Lolki Heli Baba denilen çift başlı kartal imgeli Güneşi ve Güneş’e adanan dağları tanımlamaktadır. Supani Haldi adları, günümüzdeki Süphan Dağı ,eteğindeki Ahlat İlçesi ve Dersimdeki Helu Baba adlı Ziyaret dağ adlarıyla yaşamaktadır.

Dersim adı, yerel araştırmacı ve yazarların etkisiyle genel olarak “Gümüş Kapı” gibi algılanmıştır.Hacı Bektaş Dergahı’nın orijinal kapısı da 40 parçadan oluşan Gümüştür.Ancak, Dergah, Gök ve Güneş Tanrılarına adanan Hakkın Binasıdır ve bu nedenle Dergah’ın adı Gümüş Kapı’nın ardındaki evreni de içermek durumundadır. O halde, DERSİM adını bu temelde irdelemek gerekiyor. Fırtına Tanrısı’nın Hattiler Dönemi adı TARU, Makam Dağı TOROS’lardır. Binboğa Dağları adıyla da anımsanacağı gibi  Boğa anlamına gelen Toros adı, Hititçe Tanrı kavramı SİU ile Tarusiu gibi, Tarsus’un eski adı Tarsa gibi formlarda okunuyor.Kaz Dağı’nın bulunduğu Biga Yarımadası da Hititler Döneminde Taruisa adıyla anılıyor. Fırtına Tanrısı TARU, Hititler Döneminde Tarkun, Tarhun, Tarhunda ve Taruan’dan Taron gibi adlarla anılıyor.Sümerler Toros Dağlarına KU.BABAR ve KASPU adıyla Gümüş Dağları demişler. Bolkar Dağları da önemli ölçüde gümüş yataklarına sahiptir.

Anadolu’nun Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Dönemi işgal sürecinde Dersim, Alevi-Bektaşi Halkların Kalesi haline gelmiştir.Son olarak  Alevi-Bektaşi Kökenli Karamanoğulları Devleti’nin yıkılmasının ardından Toroslardaki Aleviler Tunceli, Malatya, Adıyaman, Erzincan, Bingöl, Muş ve Erzurum gibi kadim Hatti-Hurri coğrafyasını  kapsayan Dersim’e doluşmuştur. Erzurum’un adı Tanrı Sarumma (URU SARUMMA) ve bu adla anılan Dersim Kralı Ari Sarumma’dan, Bingöl Genç’in eski adı Dara Ene (Tarhuni), Malatya’nın Tımılkia (İd. Mala -Dımıli)- Darende İlçe adı(Tarhunda), Giresun’un Tirebolu(Taru Baal), Tercan’ın  Derxene,(Tarhunna) Muş’un Taron (Taru Eni) adları Serçeşme Fırtına Tanrısı Taru veya Tarhunda’nın adlarıdır. Son olarak Selçuklu ve Osmanlıyla yurt ve varlık savaşına girişen Alevi-Bektaşi Halkı  başları semaya uzanan dağlarıyla sığındıkları bölgeye Tanrı Taru ve Gök Sema’dan veya Taru Sem’ den Dersim adını verdiler. Tarusem adı, gümüş (sem), toprak (turab), ağaç (dare),kapı (tor-deri) vb. boyutlarıyla Tarusem, Daraseme ve Derisem vb. anlamlar taşıyor.Ancak Sophene Krallığını kuran Samos ile ardılı kral Arsames adlarının Güneş Tanrısı’nın  Şamaş adından kaynaklandığı gerçeğiyle Tanrı Taru,Şamaş ve Samos adlarının da  Fırtına Tanrısı  ve Güneş bütünlüğünde Taru Samos’tan Dersim adına evrildiği düşünülebilir. Kral Samos’un adı, Ermenice veya Hellence değildir. Öz be öz Alevi bir addır. Arsames’in Adıyaman Kahta yakınlarında kurduğu Arsemia Kenti’nin zirvesindeki Nemrut Dağı Tanrıları giyimleriyle Anadolu-Pers ve Hellen özellikleri gösterse de ,Bektaşi Külahlı Tanrıların tümü Hitit tanrılarından uyarlanmıştır. Nitekim Dersimde Şamoş adıyla yaşayan bir Kale,Turabi Baba adıyla Türbeler, Bingöl’de Taru ve Taruye adlı bir dağ, Tercan’da Taruye adlı bir de köy bulunuyor.Munzur Dağı’ın doğu ucu Heli Baba ,Alu, Heyderu, Demenu vb. aşiretlerin merkezinde Şamoşia adında bir ziyaret vardır. Özetle DERSİM adı, Anadolu Alevi-Bektaşilerinin kadim Fırtına ve Güneş Tanrılarının adlarından oluşuyor.

Anadolu Alevi Bektaşi Halk adları kadim tanrılarının adıyla aynıdır.Teşu Baba adı Bektaşi Baba’ya, Lulu adı Lolan’a, Hatti-Hattuşa adı Xıdıj’a,Hurri adı Xormekıj’a, Şupani adı Çepni’ye, Teşuba veya Esuve adı Usuwa, Tanrının Ha-Taru adı Heydera, Sümerce Dumu ,Demena, Fırat Nehri Ferhat’a, Ferhat Uşağına, İd.Mala adıyla Dımılı ve Mıli  formuna girmiştir. Bu aşiretler Dersim’in Kalmem ve Qal Ferat adıyla Mılet-o Kan denilen kadim halkının üyeleridir. Dersimdeki Kureyşan, Baba Mansur, Ağuçan vb.Alevi İslamcı kesimlerse kendi ifadeleriyle Abbasi-Arap kökenli olup, bölgeye Selçuklularla birlikte gelmişlerdir. Lolki ,Dımılki veya Zaza Diline “Kırmancki” diyen Dersimliler Kasr-ı Şirin Antlaşmasıyla İran–Kirmanşah’tan gelen aşiretlerdir.İran Kurmana ve Kirmanşah adları Dersim’de Kırmanc olarak anılıyor. Paflagon (Bafıle-Fıle) adlı Ermenilerle, Bacnavi adıyla Kürtler İ.Ö.12 YY da Balkanlardan gelip Hitit İmparatorluğunu yıkan halkların arasındadır. Alevi-Bektaşiler Göbeklitepe’den günümüze Anadolu topraklarıyla yerli uygarlıklarının asli sahipleridir. Tarihte yaşanan cebri veya doğal etkileşimler Alevi-Bektaşi Halk Kültürüyle beşeri varlığına büyük zarar vermiş ancak, bu halkı özünden, yolundan koparamamıştır. Dersimliler ne Ermeni, ne Orta Asyalı Türk, ne Bacnavi-Kürt ne de Arap asıllı Halk değildirler.Hiç bir güç bu halkı Varlığın Birliğini savunan ırklarüstü nitelikteki Alevi-Bektaşi Halk kimliğinden, kültürel- tarihi varlığından ve üzerinde binlerce yıldır yaşadığı Ana vatanı olan Anadolu-Mezopotamya topraklarından soyutlayamaz. Dersim bir bütün olarak kendine has kimliği ve kültürüyle korunup yaşatılmalı, bölge asimilasyon amaçlı siyasi yapı ve örgütlerden arındırılmalıdır.

SOPHENE KRALLIĞINI GÖSTEREN HARİTA ,ERMENİ KRALLIĞINA BAĞLI VASSAL BİR KRALLIK GİBİ GÖSTERİLSE DE BU DOĞRU DEĞİLDİR. https://en.wikipedia.org/wiki/Kingdom_of_Sophene