HİNT-AVRUPA-TÜRK-KÜRT-ALEVİ İSLAMCI TEZLERİ YIKAN TARİHİ BİR BELGE “KÜLTÜRLERİN BELLEĞİ ANADOLU AFİŞİ”

ALEVİ BEKTAŞİ HALK KÜLTÜRÜ VE İNANÇLARININ ANADOLU’DAKİ KÖKENLERİNİ  ORTAYA KOYAN TARİHİ BİR BELGE.

Kültürlerin Belleği Anadolu

Tasarımı ve kurgusu tarafıma ait olan afiş,1998 de Cumhuriyetin 75.nci yıl Kutlama Programı Kapsamında Başkanlık Kutlama Komitesinin onayıyla  30.000 adet basılıp yayınlanmıştır.Kültür Bakanlığınca yayımlanan bu resmi belge “Etnik bir kökeni-grubu öne  çıkarttığı (Alevi Halk Kimliği ve Anadolu Aleviliği) ” gerekçesiyle yargı konusu yapılmıştır. Bu afiş, Göbeklitepe , Nevali Çori ,Çatalhöyük ,Sümer, Hatti, Hitit ve Hurri Dönemleri boyunca Anadolu-Mezopotamya topraklarına damgasını vuran, ancak, 1000 yıllık Türk-Kürt ve Alevi İslam Tezleriyle  İslam öncesi varlığı inkar edilen Anadolu yerli uygarlıklarının yaratıcısı Alevi -Bektaşi Halk Kimliği ve Kültürünün  evrensel ölçekteki kültürel birikiminin  somut belgesidir. Belge,Anadolu Alevi-Bektaşi Halkının “Varlığın Birliği”ne konu halk kültürü ve inançlarıyla, tarih,mimarlık, sanat tarihi, etnografya, felsefe, dil, yazı, müzik vb. yaşamın temel alanlarında dünya uygarlıklarını yapılandıran Anadolu Alevi -Bektaşi  kültür ve uygarlık birikiminin somut arkeolojik kanıtlarını sunuyor.

Resmi bir belge olarak Cumhuriyet Tarihinde bir ilk olan bu afiş, İslamın Mezhebi olarak tanımlanan Evrensel Aleviliğin ve onu yaratan Anadolu Alevi-Bektaşi Halkın Anadolu’daki on dört bin yıllık kadim köklerini sunuyor. Bu afiş, Alevilerin Anadolu topraklarının asli sahibi  halk olduklarını, Asyalı, Avrupalı, Arabistanlı olmadıklarını kanıtlıyor.Bu afiş, Orta Asya çıkışlı Türk Kültürü olarak sunulmaya çalışılan,bu yolla Anadolu halklarının kökenlerini Orta Asya’ya, Avrupalıların köklerini Anadolu’ya oturtarak halklarımızı ana vatanında işgalci yapan, Anadolu topraklarına , binlerce yıllık kültürel mirasına ve evreni bir kimliğe sahiplenmesini engelleyip, yurttaşlarımızın Türk ,Kürt, Laz, Çerkez, Alevi-Sunni  gibi ırk, dil, din ve mezhep temelinde bölünerek savaşmasını tasarlayan  ABD-AB -İngiltere vb. küresel güçler ve onlara davetiye çıkaranların , hizmet edenlerin argümanlarını sorguluyor.

Bu afiş,Osmanlı-Selçuklu İslam yönetimleri ve atama yoluyla icazet verilerek Alevi-Bektaşi Ocaklarına oturtulan Alevi-İslamcı sözde Seyit-Seyda ve Nakşi -Çelebi zihniyetin Anadolu Uygarlıklarına yönelik karartma eylemlerinin temel gerekçesini de sunuyor.Tüm Anadolu Mezopotamya kadim halklarını “Varlığın Birliği” temelinde  her türden ırkçı, bölücü ve ötekileştirici anlayışlardan sıyrılarak “Ortak Ana Vatan, Evrensel Kültür ,Eşit İnsan Hakları , Ortak Egemenlik ve Ortak Yönetim ”  şiarıyla birleşip,küresel güçlere karşı “BİR,İRİ VE DİRİ” olması ve bu temelde kültürel mirasımıza ortaklaşa sahip çıkılması  gerektiğinin gerekçelerini sunuyor.

Kültürlerin Belleği Anadolu Afişi

(Resme bir kez tıklayıp, açılan yeni  ekranda büyüterek inceleyebilirsiniz)

Bu afiş, içinde Genel Kurmay, MGK  vb. sorumlu  kurum ve kuruluşlar ile bakanlıkların temsilcilerinden oluşan Başbakanlık 75.Yıl Kutlama Komitesi ,Kültür Bakanlığı Kutlama Komitesi ve Bakan İstemihan TALAY tarafından üzerindeki resim ve yazıları  bire bir ölçekte görülüp  onaylanarak bastırılmış, eser ortaya çıktıktan sonra onay veren makamlar”etnik bir kökeni ortaya çıkarttığım” gerekçesiyle sadece şahsım ve Bakanlık Müsteşar Yardımcısı Tevfik Ketencioğlu’nun yargılanmasına karar vermişlerdi.Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesinden görevlendirilen iki heyet açığa çıkarılan ağırlıklı temanın inkar edilen Alevi Kültürü olduğunu bilerek gerçeği karartan değerlendirmeler yapmış, bazıları gerçeği görerek görevi bırakmış, son olarak  Prof. Dr. Mehmet ÖZDOĞAN ve Yrd.Doç.Dr.Atilla Erden’in  raporlarıyla Afişin geçmiş ve yaşayan Anadolu halk kültürü arasında bağlar kuran kültürel bir belge olduğu vurgulanmıştır.

Kültür Bakanlığı yapan Fikri SAĞLAR, İstemihan TALAY, Ertuğrul Günay, Timurçin SAVAŞ, Ercan KARAKAŞ ile birer afiş vererek bilgilendirdiğim Kemal KILIÇTAROĞLU, Deniz BAYKAL ,Adnan Keskin ve Murat KARAYALÇIN gibi sorumlu görevlerde bulunan siyasetçiler Anadolu Alevi gerçeğini bakanlığın müzelerinden,Hitit Anıtlarından ve tarafımdan kendilerine bizzat verilen belge ve bilgilerle bildikleri halde yıllardır susmayı tercih etmiş, Fikri SAĞLAR beni görevden almış,İstemihan TALAY ise , kendi onayladığı afişle beni yargıya sevk etmiş, sit alanlarındaki hazine mülklerinin satışını engellediğim ve İzmir Balçova’da 1. Derece Doğal Sit alanında 30 katlı gökdelene izin vermediğim için görevden almıştı.

Deniz Baykal  “ANADOLU SOL” projesini  bu afişle  ortaya koymuş , emekli olduktan sonra beni Kültür Komisyonuna atayan Baykal’a “Kültür Politikalarında 1071’in mi, yoksa, Anadolu Uygarlıklarının mı? esas alınacağını  sorduğumda “1071” demesi üzerine Kültür Komisyonuna katılmaktan vazgeçerek  CHP’den ayrılmıştım.

KÜLTÜRLERİN BELLEĞİ ANADOLU AFİŞİ BASINDA :

SABAH GAZETESİ    4.12.1999

 
MGK Genel Sekreter Başyardımcısı İlker Başbuğ, Kültür Bakanlığı’na gönderdiği “Gizli” damgalı bir yazıyla, tanıtım afişlerine, yurt dışında dağıtım yasağı getirilmesini istedi

MGK Genel Sekreter Başyardımcısı Korgeneral İlker Başbuğ, Kültür Bakanlığı’na gönderdiği “Gizli” damgalı bir yazıyla, tanıtım afişlerine, yurt dışında dağıtım yasağı getirilmesini istedi. Korgeneral Başbuğ, afişteki mesajların, Türkiye’nin yeni imajına ters düştüğünü ve yeni siyasi tartışmalara yol açacağını iddia etti.

Korgeneral Başbuğ, afişin yurt içine dağıtımının yapıldığı, yurt dışına dağıtımın da planlandığı öğrenilmiştir” diyerek başladığı 5 Kasım 1999 tarihli ve “Gizli” damgalı yazısında, “Yapılan incelemede söz konusu afişte bazı yanlışlık ve olumsuzlukların yer aldığı tespit edilmiştir” ifadesine yer verdi.

AFİŞ SAKINCALI ÇÜNKÜ..
Başbuğ, afişle ilgili inceleme sonuçlarını ise şöyle özetledi:

  1. Gerekli olmamasına rağmen Türkçe’deki bazı sözcüklerin etimolojik kökenlerinin açıklanmaya çalışılmasının gerekçesi anlaşılamamaktadır.
  2. Grafik tasarımı bakımından bir afişte bulunması gereken nitelikler içermemesi nedeniyle gerçek bir afiş niteliği taşımadığı düşünülmektedir.
  3. Teknik olarak afişte alıntıların yanlış yapıldığı, kavram kargaşası bulunduğu ve kronolojik bir sıra takip etmediği görülmektedir. Bu durum, kasıtlı olarak afişte belirli bir etnik kökenin/grubun ön plana çıkarılmak istendiği izlenimi yaratmaktadır
  4. Türk öncesine ait kültürleri ön plana çıkarmaya çalışırken, Türk egemenliği dönemini yok saymaya çalışmakta ve Osmanlı dönemi dahil Anadolu’da ortaya çıkmış diğer kültürleri dikkate almamaktadır.
  5. Anadolu’da günümüzde etkili olan kültür birikimi, Anadolu’nun eski kültürlerinin devamı ve onların gelişmiş bir versiyonu gibi gösterilmek istenmektedir.(Yani Anadolu Aleviliği-Aşağıda  Kültür Bakanı Atilla KOÇ’un yanıtıyla karşılaştırınız)
  6. Cumhurİyet’in 75. yıl dönümü için hazırlandığı iddia edilen afişte, ileri sürülen amacı reddeder tarzda az değinilmiş olması düşündürücüdür.
  7. AFİŞİN Kültür Bakanlığı tarafından desteklenmiş olması, devlet itibarı açısından olumsuzluk yaratabilir.
  8. Yurt dışında da dağıtılması planlanan afişin, uluslararası platformda da eleştirilere ve Türkiye aleyhine spekülasyonlara neden olma olasılığı söz konusu olabilecektir.

KÜLTÜRLERİN Belleği Anadolu isimli afiş, Anadolu’da yaşamış medeniyetleri “insan, felsefe, yazı, müzik ve mekan” gibi başlıklar altında görsel olarak tanıtıyor.

Korgeneral Başbuğ, “gereği yapılmak” üzere MGK Genel Sekreterliği adına gönderdiği “gizli” damgalı yazısında, afişle ilgili kaygılarını şu cümlelerle anlatıyor: Afişin hazırlanmasında Kültür Bakanlığı’nın adının geçmesi, afişteki hususların devlet olarak sahiplenildiği kanaatini uyandırabileceği, ( Devletin Hatti-Hitit ve Hurri Kültürünü  kabul etmemesi gerektiği anlamında bir taleptir) Türkiye’nin Anadolu’daki sosyo-kültürel ve siyasal varlığına ilişkin polemik yaratabileceği, uluslararası platformda Türkiye aleyhine öteden beri süregelen spekülasyonlara yeni bir boyut kazandırarak oluşturulmaya çalışılan imaja zarar verebileceği değerlendirilmektedir”.

Kültür ve Tabiat Varlıklarını araştırmak ,korumak,tanıtarak topluma mal etmek Anayasanın amir hükmü ve Kültür Bakanlığının asli görevidir.Bu afiş, Cumhuriyetin kurulduğu Anadolu topraklarındaki evrensel uygarlık birikimini tanıtma amacıyla yapılmıştır.Benim yönettiğim Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün  asli görevi gereği hazırlamıştır. Örneğin Bayındırlık Bakanlığının afişi olsaydı ,burada bayındırlık eserleri yer alacaktı. Dolayısıyla Orta Asya Türk Kültürünü tanıtma adı altında değil,Anadolu  topraklarında açığa çıkan eserlerin ve Anadolu Kültürünün tanıtımı, Bakanlığın asli görevi kapsamında yapılmıştır.İlker Başbuğ’un yukarıdaki  yorumu bu açıdan maksatlı ve subjektiftir.Başbuğ, ortaya konulan içeriğin Anadolu Alevi-Bektaşiliğin kadim kökleri olduğunu bilmektedir. Devlet inkar edilen Alevi Kimliğini resmi bir belgeyle açıklamamla haksız yere yargılanmama sebep olmuştur.

DEVLETİN  SAMİMİ  İTİRAFI

Ankara eski  Milletvekili Prof. Mehmet TOMANBAY  TBMM Başkanlığına verdiği 7/12534 -18873 Esas No’lu. soru önergesiyle“Hitit Kültürü ile günümüz Anadolu halk kültürü ve inançları arasında ilişkiler ve benzerlikler var mıdır?” sorusunu sordu. Kültür Bakanı Atilla KOÇ  imzalı 31.03. 2006/ 46445 sayılı resmi cevapta “Hitit Kültürü günümüzde yaşayan Anadolu kültürünü oluşturan önemli ögelerden biridir” açıklaması yer aldı .Böylece,Türklerin 1071’de Anadolu’ya geldiğini-Alevilerin -ataları olan Hitit ve Sümerlerin Orta Asyalı Türk olduğunu resmi politika yapan Devlet , binlerce yıllık halk varlığını , kültür ve uygarlıklarını  inkar ettiği Anadolu-Alevi-Bektaşi  halkının  Hititler ve diğer Anadolu uygarlıklarıyla ilişkisini açıkça itiraf etmiştir.

Bakan olmadan önce kendisini bu afişle bilgilendirdiğim Ertuğrul GÜNAY AKP’ye rağmen Semah’ın kökenlerinin İslam Öncesi Anadolu’dan geldiğini basın yoluyla açıklamıştır.

AFİŞİN İÇERİĞİYLE İLGİLİ KISA AÇIKLAMALAR

1-Satır ANADOLU’DA İNSAN

İkiz idol ;Sevgi-eşitlik birlik temasını işliyor,

Terazi tutan adam ; Hititli Ahi-İnsan hakları ve adaleti  vurguluyor,

Yün eğiren kadın ve katip ;Bektaşiliğin “Kadınlarını okutmayan millet karanlıkta kalır” temasına tarihten ışık tutuyor.Hititler Döneminde Toplumda Eğitim ve öğretime verilen önemle, İslamcı zihniyette kadın ve gençliğin düştüğü durumu gösteriyor.

Oyun oynayan çocuklar :  Beş taş  oyunu ve topacın Anadoludaki kökenini vurguluyor

Ana Tanrıça ve Annem : Anadolu’da giyim, kuşam geleneği ve etnoğrafik kültürün sürekliliği Anadolu tanrıçasıyla özdeş olarak vurgulanıyor,

Sabiha Gökçen : Modern Teknoloji ve Dersim Katliamını vurguluyor,

2-SATIR ANADOLU’DA FELSEFE,

Çatalhöyük Ana tanrıçası :Göbeğindeki üç halkayla Evrenin doğuşunu ve  saçılmasını vurguluyor. Siyasal İslamın evrenin Allah tarafından yoktan yaratıldığına dair iddiasına karşın, Sümerlerin  evrenin Namma Luli adını verdikleri  karanlık bir derya Anadan  doğduğuna dair tespitleriyle   Kadın ANA’dan doğduğunu Varlık aleminin  “Aynı vardan varoluşa” dayalı aralığın Birliği ilkesiyle ortaya koyuyor

MATARA İDOL ANA: Evrensel Mekan- Galaksi ,Güneş Sistemi ,Dünya , Anadolu’daki  Cennetin Irmakları  ve Sümerce ilk insan LULU temelli tanrı- insan ve varlık çiftlerini,Gök AN ve LULU’dan ANADOLU ve EN LULU adlarını veriyor. Hititlerce BİN TANRI’ nın Yurdu olarak tanımlanan kutsal topraklarımızın ANADOLU  adının kaynağı, Alevilikte Küpü DOLU KADINCIK ANA- Evreni CEM HALİNDE kavratan AYNİ ANA’dır. İdol ANA Tanrı Evi olarak Evreni ve onun kültsel tasarımı olan Göbeklitepe’yi-Nevali Çori’yi  içeriyor. Göbeğindeki İdol HAk Mekanı tanrı varlık çiftini ve  Göbeklitepeyi sembolize ediyor. Dişilik organının çevresindeki 12 bezek güneş sistemi ve burçları ,ayrıca Sümer tanrılarını  simgeliyor.  

GEYİKLİ TANRI :Avrupa’ya Noel Baba olarak aşırılan Geyik Sırtında Gezen ABDAL MUSA’nın Hititler Dönemi kökenini veriyor.

BOĞAZKALE KİBELESİ: Gelin işlevindeki Tanrı Ana’yı elinde elma, başında Sivas-Amasya-Tokat-Zara ve Dersim geleneğinde yaşayan KOFİ denilen başlıkla gösteriyor.Başında 7 tanrı -yedi kat gök imgeli Hititçe KUPFAİS denilen başlığı var.KUPFAİS KOFİ ve FES olarak yaşıyor.

MEVLANA – Selçuklular Döneminde İran adına Anadolu Alevi-Bektaşi Kültürünü İslamlaştırılma faaliyetlerini yürüttü. O’nu bu işleviyle Anadolu halkının dikkatine getiriyor.

HACI BEKTAŞ VELİ : Doğumlu-ölümlü bir varlık olmayıp, göğsündeki Hatti Geyiği ve aslan sembolleriyle tarih boyunca Hatti-Hurri Tanrısı TEŞU BABA adıyla anılmıştır.Geyiğin Hititçe “ALİ” adıyla Ezel Ali olduğu vurgulanıyor. Teşu Baba adının günceli Bektaşi Baba’dır “Bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır” diyen Hünkar Dergahı’ nın “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” diyen M.Kemal tarafından kapatıldığını dikkate getiriyor.

Mustafa Kemal : Bizzat kendisinin başlattığı Alacahöyük kazısıyla Hititlerin Alevi-Bektaşi Olduğu anlaşıldı.Türk Devleti Türk İslam-Orta Asya Tezi üzerine kurulmuştu.Laik değildi. Anadolu’daki Alevi -Bektaşi Halk ve Kültür Varlığı yeni Anadolunun Jöntürk Teziyle Türkleştirilmesini engelliyordu. Bu temelde Mustafa Kemal , Anadolu tarihinin yeniden yazılması gerektiğini belirtti ve bu kapsamda Hitit ve Sümerler Orta Asya’lı Türk ilan edilerek Alevi asimilasyonları başlatıldı .Böylece Selçuklu-Osmanlı Döneminde olduğu gibi Alevi Milletinin Göbeklitepe’den başlayarak Anadolu -Mezopotamya’daki binlerce yıllık beşeri ve kültürel varlığı yok sayıldı.Afiş bu gerçekleri hatırlatıyor.

4.Cü SATIR: Sümer, Hitit,Urartu ,Firig , Selçuklu ve T.C Dönemine gelen yazı geleneğini vurguluyor.Firig Kapı Kitabeleri benzer şekilde Selçukluya-Osmanlıya geçmiş,

5.SATIR: Jöntürklerce Orta Asya’dan geldiği iddia edilerek Anadoludaki Alevi -Bektaşi kökleri inkar edilen Püsküllü Bağlama,Tar,gitar,Mehter Takımı ve Alevi Semahının kökenlerine vurgu yapan eserleri içeriyor. Batının kullandığı orkestra enstrümanlarının Anadolu’daki kökenlerine ışık tutuyor.

6:SATIR : Bu satırdaki eserler Göbeklitepe-Nevali Çori ve Çatalhöyük’den başlayarak kültür ,sanat ve eğitim işlevleriyle Hatti-Hitit-Sümer Tapınaklarıyla devam eden Tapınak-Saray komplekslerinden Hellen-Roma-Bizans Tapınakları ve Selçuklu Medreselerine,Camilere ve Geleneksel Mimariye geçen kültsel yapı kuramı, plan,strüktür ve işlev kurgularının Anadolulu Alevi-Bektaşi kökenlerine açıklık getiriyor. Binlerce yıllık kültürel süreklilik içinde gelişen baldaken ve kırlangıç tavanlı- direkli ,tepe ışıklı Alevi Bektaşi konutlarıyla Hacı Bektaş Dergahı Meydan Evi’nin Göbeklitepeyle kültsel ilişkisini vurguluyor. Göbeklitepe Tapınaklarının Planı Anadolu Alevi-Bektaşi Konutları ve Dağlardaki Huwaşiler(HEUŞ) ve Hızır’ın Ayağı denilen Ziyaretlerle yaşamaya devam ediyor.Mihrap geleneğinin Çatalhöyük’teki Tanrı ANA’dan başladığı, Alevilikte Küpü Dolu Kadıncık Ana, diğer adıyla KUP-U-LE ‘den KİBELE adıyla yaşadığı, adın zamanla Kabe ve Kıbleye dönüştüğü ,KO-BA adının gök kubbeden -Dünya taştan varoluşu kavrattığına dikkat çekiyor. Tanrıçanın altındaki boğa-inek buluşması evrenin doğumunu sembolize ediyor.

7-SATIR : Sümerceden -Anadolu halk dilinden Türkçeye aktarılan bazı kelime ve kavramları vurgulayan örnekleri içeriyor.

Anadolu Alevi-Bektaşi Halk Kültürü ve uygarlık birikiminin somut belgeleri olan Çatalhöyük, Nevali Çori ve Göbeklitepe Tapınaklarıyla onların evreni kuramını içeren İDOL Formlu TANRI ANA mimari ve kültsel içerikleriyle Projesi tarafıma ait, 1994 yılında temeli atılan Ankara Hacı Bektaş Anadolu Kültür Merkezi Binasına bir bütün olarak oturtulmuş,içeriği kamu oyuna sunulmuştur.

Bu afiş Türk-Kürt Alevi İslamcı zihniyetin tüm boyutlarıyla inkar edip Orta Asya Türk ve İslam Kültürü olarak lanse ettiği Anadolu Alevi-Bektaşi Halk Varlığı ve ve uygarlık birikimini onun bir parçası olan Ezidiliğin Alevilikten beslenen kadim köklerini resmi zeminde ilk kez açıklayan tarihi bir belgedir. Ezidiler LALEŞ-E NURANİ Kült Merkezleriyle LOLIJ yani HATTİ-LULUBİ/LOLAN halkıdır.Kurucuları ŞEYH ADİ’nin adı EDE BALİ gibi gerçekte ADDU, AD, HADAD -BAAL’dır.Bu adlar Anadolu Tanrı Kültü’ne aittir.