Asimilasyona karşı mücadelede Alevi Meclisi Girişimi temel çalışma ilkeleri.
İstanbul Bahçeşehir Hakikat Cem Evince başlatılan ,
Alevi Meclisi Girişimi ve Çalışma İlkeleri hakkında görüş ve önerilerim.
Kemal Soyer.
Anadolu Mezopotamya Orijinli Alevi-Bektaşi Halkın beşeri, tarihi ve kültürel kaynakları
şahsıma ait www.yolunezeli.com da yayınlanan;
Alevi ve Bektaşiliğin Evreni ve Tarihi Temelleri,
Alevi-Bektaşi Milletinin Siyasi Tarihi,
Aleviler için Tarihi Bellek,
Dergahın Sırrı,Hititlerden Günümüze Alevi-Bektaşi Halk Örgütlenmesi
vb.onlarca yazı ve belgesellerle ortaya konulmuştur.
Dünya üzerinde yaşayan her halkın binlerce yıllık süreçte evren ,doğa ve yaşam pratiklerinden kavradığı kendine özgü varoluş mitolojileri, kültür ve inançları, bunları kentsel ve kırsal mimari,doğa kültleri, heykel,resim ve rölyef gibi plastik sanatlar, etnografya,müzük, folklor,dil,kaya anıtları, yazıtlar ve edebi eserlerle ifade eden binlerce yıllık kültür ve uygarlık mirasları vardır. Yerel, bölgesel ve evreni ölçekte değerler oluşturp taşıyan Kültür ve inançlar kendiliğinden oluşmazlar.Onları belli coğrafyalar üzerinde yaşayan belli halklar yaratmıştır. Evrensel ölçekte kültürel değerler oluşturup taşıyan Alevi-Bektaşi Halk kültürü ve inançları da Göbeklitepeden başlayarak dünyaya en büyük uygarlıklar bahşeden, ortak mülkiyete dayalı komünal kent devletleri kuran Sümer,Hatti, Hitit,Hurri ve Luvilerin ortak yaratısı olarak Anadolu ve Mezopotamya’da varolmuştur. Dolayısıyla Alevi Halk Kimliği, kültür ve İnançları Alevi Millet varlığından ve anavatanı olan Anadolu-Mezopotamya topraklarından bağımsız olarak ele alınamaz.
Alevi Sorunu bir inanç ve ibadet sorunu değildir. Akadların Sümerlere saldırılarından başlayarak, Semavi ad edinen dogma dinlerle süren,Trak -Makedon Halkları , Hellen, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlıyla devam eden Cennetin işgali süreçlerinde yaşanan toplumsal yıkım, sömürü, gasp ve karartma eylemleriyle ortaya çıkan bir millet, yurt ve özgürlük sorunudur.Alevi Sorunu Alevi Milletinin Varoluş, Diriliş ve Yaşam Sorunudur.
Bu kapsamda Alevi Meclisi Girişiminin amaçta ;
Anadolu-Mezopotamyada Sümer,Hatti,Hitit,Hurri ve Luvi gibi yerli uygarlıkları yaratan Alevi -Bektaşi Halkların Göbeklitepeden günümüze varolan binlerce yıllık tarihi,beşeri ve kültürel varlığına yönelik Semavi ad edinen dinlerce başlatılan ,Selçuklu ve Osmanlıdan günümüze Siyasal islamcı ırkçı siyasetle sürdürülen inkar,imha ve asimilasyon politikalarına karşı halkımızın tarihi,beşeri ve kültürel varlığının korunup geliştirilmesini sağlama temelinde ,
1- Alevi Bektaşi Halka özgü yaşam biçiminin ortak mülkiyet üzerinde ortak üretim ve hakça bölüşümü esas alan ırklarüstü nitelikte Anadolu kökenli Sümer ve Hatti Komünlerine dayandığı, Anadolu Alevilerini ve Sümerleri Orta Asya’dan gelen Türk, Hititleri Eti Türk’ü ilan eden girişimlerin asimilasyon ,inkar ve imha amaçlı sahte kültür ve tarih politikalarından ibaret olduğu, Alevi Halk ve Kültür Varlığının Semavi ad edinen dinler ve onları temel edinen her türlü ırkçı ve dinci siyasi yapılaşmalardan arındırılması gerektiği,
2-Alevi Bektaşiliğin En EL Hakk Yolunun evren ve doğayla doğduğu, ritüellerinin evren ve doğanın varuşsal yapısıyla işleyiş yasalarına dayandığının halka eğitim yoluyla kavratılması gerektiği,
3-Evren ve doğanın bilimle okunup kavranması gereken Hakkın Kitabı ile kelamı olduğu, ezelden var olan bu bilim ve öğreti kaynağından başka dünyaya her hangi bir dönemde her hangi bir kişiye ve halka özelde bir din ve kitap gelmediği,
4-Semavi ad edinen dinlerin ve onlara hayat veren işgalci halkların temel amaçlarının Sümerlerin Ki.ENGUR ve Dilmun adıyla dünyevi cennet ve kutsal toprak olarak tanımladıkları Anadolu-Mezopomyanın işgali, uygarlıklarımızın karartılması ve yaşam kaynaklarımızın ele geçirilerek sömürülmesi olduğu, bu amacın günümüzde Hint-Avrupa Kültürü temelinde Büyük İskender İmparatorluğunu yaratmayı amaçlayan ABD-AB,İsrail ve İngilterenin ortaklaştıkları Yeşil Kuşak ve BOP adlı projelerle güncellendiği,
5-Avrupalı bilim insanlarının Anadolu Mezopotamya uygarlıklarına dair 250 yıllık bilimsel kazılardan elde edilen verileri Anadolu Alevi Bektaşi Halk Kültürüyle ilgisini kamufle eden yayın ve politikalara konu ettikleri, Alevi–Bektaşi Halk Kültürü ve kimliğinin Anadolu Uygarlıklarına dayalı varlığının tüm boyutlarıyla inkar ve asimile edilmesinin küresel ölçekte politikalara dayalı devlet politikası haline getirildiği,bu nedenle ülke halkından gizlenen Alevi Gerçeğinin her türlü basın ve yayın araçları, seminer ve sempozyumlarla ülkenin kültür ve sanat camiası ,bilim dünyası ve siyasi yapıların gündemine taşınarak halkın aydınlatılması gerektiği, bu amaçla 1998‘de tarafımdan hazırlanıp Kültür Bakanlığınca yayınlanan Kültürlerin Belleği Anadolu Afişiyle Alevi Halk ve Kültür Varlığını Sümer ve Hitit eserleriyle açığa çıkarmam nedeniyle ağır ceza davasına konu edilen afişin devlet eliyle yürütülen asimilasyona ışık tutan temel bir belge olduğu,
6-Semavi dinler sürecinde yaşanan asimilasyonlarla özlerinden koparılıp yabancı kültür ve ideolojilere mahkum edilen Anadolu Mezopotamya Halklarının tarih boyunca evrensel ölçekte kültürel değerler oluşturup taşıyan yerli Anadolu kültür ve uygarlıklarına ait kültürel mirasımızla yüzleştirilip eğitilerek özlerine döndürülmesi ve bu mirasa sahiplenecek tarihsel bilince kavuşturulması amacıyla olanaklar ölçüsünde yerel ,ulusal ve bölgesel ölçekte Anadoluya özgü bir Kültür ve Aydınlanma Devriminin yaratılıp hayata geçirilmesi gerektiği ,
7-Siyasal İslamcı Selçuklu ve Osmanlının Anadoluyu işgal sürecinde oluşturduğu Dini Ocaklar ,halkın vergileriyle İslama hayat veren Diyanet Kurumu ve Sivas Katliamının ardından ortaya çıkan devlet güdümlü Dede Kurullu Cem Evleri yapılaşmasının Anadolu Alevi halk ve kültür varlığını asimile eden temel oluşumlar olduğu,
8-Hacı Bektaş Dergahının Bektaşi Baba sanıyla anılan Hitit Tanrısı Teşup’un Kült Merkezini temsil ettiği, İslama muhalif Alevi Halk ve Kültür Varlığını yönetmesi nedeniyle Selçuklu ve Osmanlı Dönemleri boyunca belli aralıklarla işgal edilip kapatıldığı,Babalarının sürgün ve idama tabi tutulduğu, Kalender Çelebi’nin şehit edilmesnin ardından Çelebi kisvesine büründürülen Nakşibendi yolaklı kişi ve ailelere yönettirilen bu kadim merkezin Cumhuriyet yönetimince aynı nedenlerle kapatılarak Aleviliğin bütün kaynaklarıyla yasaklandığı bir sürecin işletildiği, bu nedenle Müzeye çevrilen Dergahın halka kazandırılmasının temel amaçlardan biri olması gerektiği, bu husus gerçekleşinceye kadar başkent Ankara’da bu amaçla kurulan projesi tarafıma ait Hacı Bektaşı Veli Anadolu Kültür Merkezi gibi merkezi bir yapının bünyesinde söz konusu dergahın tarihsel misyonunu üstlenecek yeni bir yapılaşmaya gidilmesinin şart olduğu,
9-Meclis Yapılaşmasında Aleviliği din ve mezhep boyutuna daraltan Ocak yapılaşmasından uzak durulması, komisyonlarda Anadolu Uygarlıklarına ve yaşamın diğer alanlarına hakim uzmanlık düzeyinde bilgi birikimi ve deneyime sahip insanlara yer verilmesi, çalışmanın bu girişimi başlatan Bahçeşehir Hakikat Cem Evi yönetimince koordine edilmesi, çalışmaya etkin olarak katılacak kişilerin Anadolu Uygarlıklarıyla yüzleştirileceği saydam gösterileri, seminer ,Müze ve Örenyerleri gezileriyle bilgilendirilerek ortak bir tarihsel belleğe kavuşturulması gerektiği de hatırda tutularak,
10-Bu temelde; devletin kontrolu ve güdümünden uzak bilime dayalı kurumsal nitelikli alternatif bir örgütlenme, araştırma ,eğitim ve uygulama modelinin oluşturulmasının temel hedef ve ilkeler olması gerektiğini önermekteyim.
Not: Meclis Girişimi adıyla bir grubun şahsım dışında kendi içinde görevlendirdiği altı kişilik bir gurup üzerinden hazırladağı ilkeler taslağı ALEVİLER MECLİS GİRİŞİMİ adlı Whatsaap Grubu sayfasında Aydan KARA tarafından yayınlanmış, Alevi-Bektaşi kökenli Sümer, Hatti, Hitit, Hurri ve Luvilerde devlet kültü olan Alevi-Bektaşi Kültü kendisini yaratan halk-millet varlığından soyut bir inanç olarak tanımlanmış, Asimilasyona karşı mücadelede özetle (Selçuklu-Osmanlı Döneminde Dersim’e yerleştirilen İslamcı Ocaklara dayalı ) Pir,Talip,Rehber ve Mürşitli Ocak yapılaşması ve (Alevi İslamla Alevileri asimile eden ) mevcut Cem Evleri üzerinden mücadele edileceği belirtilmiş, 15 Ekim gecesi Zomm üzerinden yapılan görüşmede Alevilerin kadimden Millet olmaları gerçeği tekrar hatırlatılarak Alevi tanımının tarihi arka plandaki kadim millet yapısı üzerinden yapılması gerektiği ve metinde kullanılan Alevi tanımının “yolunezeli’ deki yazılarımdan kaynak belirtilmeden alındığı hatırlatılmış, Alevilik İnançtır ısrarı üzerine 16 Ekim 2023 te ilgili sayfada tarafımdan aşağıda verilen metin yayınlanarak, söz konusu gurupla ilişkim kalmamıştır.
Guruptan Ayrılma Metni.
“Alevilerin kadimden millet varlığını yok sayıp,Göbeklitepeden günümüze yarattıkları kültür ve uygarlık mirasını türbe ve yatırlara,Sümer Hatti,Hitit,Hurri ve Luvilerde devlet kültü olan olan Aleviliği Pir Talip,Rehber ve Mürşitli İslamcı Ocak boyutuna daraltan, yolunezeli.com da açıkladığımız Alevi tanımlarını kaynak belirtmeden kullanmaya çalışan,Amaç ve İşlevleri tarafımızca bilinen DAB-ÇAB gibi anlayışların kuşattığı “Asimilasyona Karşı girişim grubunun” ! Alevi halkın sorunlarını çözme ve asimilasyona direnme amacından uzak oldukları kanaatiyle Alevi Meclisi Girirşimi Grabundan ayrılıyorum”