İ.Ö.3.BİN’E AİT ÇİVİ YAZILI KAYNAKLARDA ANADOLU-MEZOPOTAMYA HALKLARI (TÜRK, KÜRT, ALEVİ-ZAZA VE TÜRKMEN HALK GERÇEĞİ )

“Halkların kardeşliği ve birliği söylemi ;her halkın kendi tarihi adı , inancı, ana dili,  üzerinde yaşadığı ana vatanı ve bu vatanda oluşturduğu kültürel ve tarihi mirasıyla  birlikte var olmasını gerektirir. Anadolu’nun asli sahibi olan Alevi Halkı etnik olarak Orta Asyalı Türk veya Balkanlardan gelen Bacnavi-Boht  veya Medlerin bir kolu olarak Pakistandan gelen Beluci olup sonradan Kurmanc  ve  Kürt adını alan halk değildir.Alevileri Türk veya Kurmanc, Alevi İnancını da İslamın mezhebi olarak öngören siyasi söylemler küresel güçlerin toplum mühendisliği tasarımlarına dayalı asimilasyon, etnik temizlik  ve inkar projelerinin ürünleridir” Kürt adı etnik olarak kürt olmadıkları bilinen Sümer ve Hurrice adı Kurti diye okunan d.KUR veya HUR kökenli Tanrı Dağı’nın adıdır.Bu ad da Alevilere aittir.

 Kemal SOYER ,Y.Mimar    

TÜRK, ALEVİ ,KÜRT, ZAZA VE TÜRKMEN HALK GERÇEĞİ

Fırtına Tanrısı Tarhu Ali

Boğa boynuzlu başlığıyla elinde  balta ve şimşek tutan Anadolu Fırtına Tanrısı Tarhu Ali, Jön Türkçesi Türk Ali , Kürtçesi Hadat temelli Xweda Eli,Alevicesi  Ali Haydar

Anadolu-Mezopotamya otokton halk kimlikleriyle ilgili Akad Dönemine ait çivi yazılı ilk kaynaklar, Sümerlerin Kiş Sitesi Sarayında baş muhasipken Kral Urzababa’ya darbe yaparak iktidarı ele geçiren Akad Kralı Büyük Sargon (İ.Ö.2334-2279) dönemine aittir.Söz konusu belgelerin birinde Anadolu’ya mal taşıyan tüccarların kendi güvenliklerini sağlamak amacıyla Sargon’u Anadolu’ya davet ettikleri, Aksaray yakınlarına lokalize edilen Puruş Hattum’a (Karahöyük) saldıran Sargon’un yerli Kral Nur Dagan’ı mağlup ederek şehirde 3 yıl 5 ay kaldıktan sonra ülkesine geri döndüğü belirtilmektedir. Gerek Sümer yazıtları, gerekse Akadlara ait bu belgedeki kayıtlara göre Anadolu’da İ.Ö.3.cü binde kent devletleri düzeninde yaşadıkları anlaşılan Hatti-Sümer-Lulubi(Luluwa-Lulubi) ve Hurri (Hurlili-Hurri Lulu) adlı yerli halkın Asur ve Akadlarla sıkı kültürel ve ekonomik ilişkiler geliştirdiği anlaşılmıştır.

İ.Ö.2.ci binin ilk yarısında Hitit İmparatorluğuna sahne olan Anadolu topraklarının Akadlarca Mat Hattim adıyla anıldığı, Sümerce Kİ.ENGÜR denilen Dicle-Fırat arası topraklarda yaşayan halkların ise, Sümerce  ilk insana “ZA-ZA= LULU”, İnsanlığa ise “DUMU.LU.ULU.LU” diyen Lulubi veya Dımıli halkı olduğu anlaşılmıştır. Hattiler Dönemi Anadolusu ile Zagros Dağları eteklerinde meskün halklarla ilgili yazılı diğer ilksel belgeler Akad Kralı Sargon’un torunu olan Naram Sin Dönemine (İ.Ö-2254-2218) ilişkin Çorum- Hattuşa ve Mısır El Amarna’ da  ele geçen iki adet çivi yazılı belgedir. Yerli halkının Hatamtu (Hatti’nin adamı) dedikleri Elam’ın başkenti Susa’da ele geçen ve şimdi Paris Luvr Müzesi’nde korunan bir zafer abidesinde de Naram Sin’in Lulubilerin (Lolanlılar) yaşadığı Kerkük, Süleymaniye, Halepçe ve Sarı Pul-i Zuhap’a saldırarak Lulu kralı Satuni’yi mağlup ettiği anlatılmaktadır. Bunların dışında Musul’un güneyindeki Mari Şehrinde Sümer Tanrısı Enlil’e Nınnu Zaza lakabıyla adanan bir tapınak bulunmuş,Hitit Kralı I.Suppiluluyama’nın (İ.Ö.1380-1345) Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da fethettiği ülkeler arasında Dımıli adıyla paralel olan Timilkiya,Orta Fırat kaynaklarında Zazissa (Zaza)ve Habur yakınlarında Kurtalisa adlı kale kent adları yer almıştır.

Anadolu –Güney Mezopotamya halklarının tarihini aydınlatan Naram Sin dönemine (İ.Ö- 2254-2218) ait savaşan kral anlamındaki ”sar tamhari” adıyla anılan belgelerden birincisi Hititçe yazılmış olup, Hattuşaş korpusu içinde yer almaktadır (Kbo 3.13=CTH 311). İkincisi ise,hem Hititçe hem de Akkadça versiyonlara sahiptir.Hititçe yazılı olan ilk tablet Joan Westenholz tarafından”Gula-AN ve Naram-Sin’e karşı on yedi kral” başlığı altında incelenmiştir. Anadolu, Suriye ve Zagros bölgelerini ele geçirme amacıyla Hurri topraklarına giren Akad Kralı Naram Sin’e karşı Hatti Kralı Pamba’nın önderliğinde savaşan halklar şunlardır.

Hattuşaş korpusunda yer alan Kbo 3.13 No’lu tablettte adı geçen ülkeler:

Gutium Ülkesi : Zağros Dağları’nın merkezi bölgesi olup,Sümerce semavi boğa GUD ALU temelli Guti adı, Kheta ,Hatti veya Hadat şeklindeki Anadolu ülke tanrısının adıyla aynıdır. Sümer belgelerinde Zagros Dağları  Karda Lulu veya Karda KO veya KUR DUKU   adıyla yer almış olup, Guti Ülkesi’yle karıştırılmamalıdır. Çünkü Sümerlerin GİRSU şehrinde (2038-2029) Arad Nannar’a adanan ait  sarayın kapı çivileri üzerinde tapınağa katkı veren bağımlı ülkeler arasında Guti ülkesi “Gutebaum” adıyla belirtilmiş olup, İran Kordestan Eyaletine lokalize edilen  Karda Kİ-KA adlı başka bir ülke adı yer almıştır.Ancak bu ülkede yaşayan yerli halk aynı adla günümüzde Yarsani-Ehli Hak topluluğu olan KAKAİ adıyla anılmaktadır.

Lullu’i/Lulubium Ülkesi :Süleymaniye,Kerkük,Halepçe,İran Sarı Pul-i Zuhap , Holvan-Şehrizor ve Hatti-Lalupiya-Lalanda Ülkesi olarak Dicle-Fırat Kaynakları ,Anadolu’nun merkezi ile Selçuklular Döneminde Loluva Eyaleti adıyla anılan Karaman-Bölgesi.

Turukkum Ülkesi: Kimi çevrelerce Orta Asyalı Türk olarak değerlendirilmek  istenen ülke gerçekte Zagros Dağlarındaki Guti ve Lulubi ülkelerine komşu Turukku Ülkesi olup,bu ad günümüzde Terekeme ve Tarukoman biçimi almıştır. Toros Dağlarının Hattice Taruko adı ile Turukku adı aynı olup, gümüzde olduğu gibi Anadolu Türkmenlerinin büyük kısmı Toros Sıradağları üzerindedir.

Pakki, Hahhum Ülkesi (Adıyaman -Samsat),

Hatti Ülkesi (Hati Lullum- Kızılırmak kavsi içindeki Hatti Ülkesi)

Kaneş Ülkesi (Kayseri Neşa-Kültepe,günümüz Kappadokyası),

Amurru(Kuzey Suriye),Parasi, Armanu(Urmiye Gölü Çevresi), Sedir Dağları (Amanos Dağları-Amunna ), Nikki , Kurpaura ve Hana,

Gula-AN ve Onyedi Kral’ın Akadça versiyonunda yer alan ülke adları:

Gut(i)um,Kakmum,Lullum, Turukkum,Kaneş,Ammurru,Der,Arrarites,

Kassium,(günümüzde Lolıj-Kasımıj sanıyla anılan ve geçmişte 550 yıl süreyle Babil’i yöneten Lolan halkı)

Meluhha, Aratta (Azerbaycan), Marhasi,Larak, Elam(İran) ,Apum ,

Elli ve Armanu Ülkeleri (Urmiye Gölü çevresi. Elli Ülkesi Sümer Tanrısı Enlil’in adını taşımaktadır)

Her iki belgeden de görülebileceği gibi, Kral Sargon ve torunu Naram Sin dönemlerinde Akadlarla savaşan yerli  Anadolu-Mezopotamya halkları arasında KÜRT adıyla herhangi bir halkın varlığından söz edilmemiştir.Bunun nedeni Kürt ve Ermeni topluluklarının İ.Ö.1200 den sonra Anadolu topraklarına gelişidir.Paflagon adlı Ermeniler Hititçe Ay Gölü anlamında  Armanu adıyla anılan Urmiye Gölü civarına yerleştikten sonra Ermeni adıyla, Balkanlardan-Bosna’dan gelen Bacnavi adlı halklar da aynı temelde Kurmana ve Kurmanc  adıyla anılmışlardır. Kürt Tarihi Şerefnamede de belirtildiği gibi ata adları Bacnavi ve Boht olan Kurmançlar Güneydoğu Anadolu’ya geldikten sonra  Asur Bölgesinde yerelleşerek asimile olmuş, günümüzde siyaseten kullanılan Kürt adı ise , Asur ,Sümer ve Akadca güçlü, kuvvetli asker manasına gelen”qarradu” ve Sümer, Hatti ve Hurri Dağ Tanrıları “Karda Lulu”dan sağılmıştır.

Torosların Taru-Taruko,Tarukomana,Leleg ve Lukka, Zagrosların Kardaka, Karda Lulu ve Turukku adlarının günceli Lolan ve Türkmen olan Lulubi ve Turukku halk adlarıyla eşitlenmesi temelinde gök-fırtına ve ülke tanrıları ile onlara adanan ulu dağların adlarıyla adlanan halkların ,işgal,göç vb.nedenlerle Toros–Zagros Sıradağları üzerinden Anadolu-İran ve Mezopotamya toprakları arasındaki hareketleri nedeniyle bölgedeki bir çok coğrafi bölge benzer adlar almıştır.Bu nedenle  Toros ve Zağros Sıradağları Zazaca “tır” ve “kur” temelli dağ terimleriyle “Kar-Da, Karda KO ,Kur Daka” veya “Tur KO -Taru Ko” gibi ortak adlar almıştır. Yukarıda referansları verilen her iki belgede ortaklaşa yer alan ülkelerden Gutium, Lulubium, Turukkum ve Kassium ülkeleri Azerbaycan, Van ve Urmiye Gölü çevresinden başlayarak İran’da Elam Ülkesi’ni kapsayan, genelde Zagrosların eteklerindeki yerleşimlere lokalize edilmiştir. Merkezi Hurri-Mitanni Ülkesi, Urmiye Gölü çevesinden başlayarak Dicle-Fırat arası topraklar ve kuzey Suriye’den Musul’a uzanan alanda, Kaneş ve Hatti (Hatti Lulu) ülkesi ise Anadolu’nun merkezindeki Sivas, Kayseri, Aksaray, Niğde Kapadokya Bölgesi gibi Kızılırmak kavsindeki toprakları kapsamaktadır.Anadolu-Mezopotamya otokton halklarının  bölgeyi işgale girişen Akad Kralı Naram Sin’e karşı oluşturdukları birlik daha sonra bölgede doğacak olan Hatti-Hitit İmparatorluğuna temel oluşturmuştur.

Akad Kralı Naram Sin’in Hatti Kralı Pamba’nın komutasında savaştığı Anadolu, Kuzey Suriye ve Zagros Konfederasyonundaki 17 kral arasında Lulubi veya Lolan ordularına komuta eden Memendah, Midudu, Kukupis, Tardadada, Baldahdah, Ahudanandih ve Harsakidu adlı yedi kral ile Kaniş Kralı Zipani (Sipan-Süphan),Puruşhattum(Karahöyük) Kralı Nur Dagan, Armani Kralı Madakina, Turukku Kralı İlşu Nail ve Amurru Kralı Huwaruwas gibi kralların adları belirtilmiştir (İdol-Geschichte Der Hethitischen Religion Guterbock, H.G.1938). Anadolu’nun merkezindeki Hatti Lullum (Lulubi) halkıyla,Amanos-Hatay bölgesi halkının yaklaşık 2000 km uzaklıktaki Zagroslarda yaşayan Guti, Lulubi ve Turukku halklarıyla ortak siyasi işbirliği yapabilmiş olmalarının temel nedeni,Sümer-Hatti Lulu, Hurri Lulu, Guti-Lulubi ve Turukkuların akraba oluşları, Anadolu-Mezopotamya uygarlıkları temelinde sahip oldukları binlerce yıllık ortak yaşam kültürü ve inançları ile Sümerlerin yıkılışıyla bölgede yaşanagelen sami halk işgallerine karşı geliştirdikleri ortak savunma ve siyaset kültürüdür. Hatti kralı Pamba’nın önderliğinde güçlü bir ittifak halinde hareket etme bilinci ve kabiliyetine sahip oldukları anlaşılan kralların mensup oldukları akraba halklar günümüzde Xıdan-Gutan, Lolan, Guran, Dımıli, Zaza, Hormek (Hurri Mukisanu) ,Kırmanc (Dersim- Kirmansah),Terekeme ve Türkmen adlarıyla yaşayan,İslam öncesinde  çoğunluğu Alevi-Bektaşi- Ezidi ve Nusayri olan halkın atalarıdır.

Hatti Kralı Pamba’nın önderliğindeki konfederasyona yedi kralla katılan Lulubiler Anadolu merkezli Hatti Halkının en yakın akrabalarıdır. Bu nedenle Hatti- Lulubi kökenli krallara ait zafer kitabeleri Hatti Ülkesi–Anadolu’dan sonra en çok İran Sarı Puli Zuhap Şehri, Kerkük, Süleymaniye ve Raniya Ovası çevresindeki masif kayalıklarda bulunmuştur. Batılı kavimlerin Anadolu-Mezopotamya Uygarlıklarındaki kurucu rollerini örtmek amacıyla “dağlı-barbar” sıfatı verdikleri Guti ve Lulubi Krallarına ait zafer kitabeleri ve rölyefler incelendiğinde kralların gayet modern giysiler içinde görüntülendikleri,silahlı oldukları,söz konusu  zafer takları geleneğinin Hitit ve Hakhamenit dönemlerinde sürdürüldüğü, Pers Kral Dariüs’ün Bisutun Dağı kayalıklarına Ahura Mazda rölyefi altına işlenen meşhur üç dilde yazılmış  zafer abidesi rölyeflerinin aynı kayalıklarda 1500 yıl önce yapılmış olan  Lulubi Kralı Anubanini’nin zafer abidesini  örnek aldığı bilinmektedir. Sümerler Döneminde Tanrıça İNANA’nın ülke genelinde uygulanan kült törenleri, Hititler dönemindeyse kralların tanrı halifesi olarak katıldığı dini törenleri icra eden din adamı, müzisyen ve semazenlerden oluşan “Lalupiya adamları” sanıyla anılan Lulubiler (Lolanlılar), Geç Hitit Dönemi Hatay-Alalha tabletleri ve Roma Dönemi Antakya’sında Külek Boğazı Lolulan Kalesi, Ulukışla (Lolua -Lulos/Lolıj), Karaman Lalanda (Loluva Devleti) ve Lulubiya adlı yerleşmelerle birlikte anılmışlardır. Böylece günümüz Anadolusunun Xıdan (Hatti), Hormek (Hurri),Lolan (Hatti Dımıli-Lulubi-Zaza),Guti ve Gorani adıyla yaşayan akraba halkların İ.Ö. 3.cü binde Hatti, Elam ve Sümer ülkeleri arasındaki bölgelerde kendi adlarını taşıyan kent devletleri düzeninde yaşadıkları,Anadolu-Mezopotamya halk kültüründe yaşamaya devam eden “Kurd” adınınsa Zağrosların Zazaca Kardaki .Ka veya Kardukoi şeklindeki tanrı  dağı  adından kaynaklandığı, Kardaka adının Muş’un ardındaki başı çift tepeli Kurtik Dağı ile Varto -Bulanık karayolu üzerinde yer alan Koli Baba Dağı’nın“Korte” adı gibi Alevilerce kadimden ziyaret haline getirilen  dağ adlarıyla yaşamaya devam ettiği, önceleri Hurri Ülkesi sınırları içinde olup, sonradan Asurluların kontrolüne geçen Sincar Dağları(DHUR) eteklerindeki Kurda adlı kalekent (gurta) adının da Asurlularca dağ tanrıları temelli Mat Kur-ti yani “Dağ Ülkesi”sıfatıyla anıldığı ,Kürt adının herhangi bir etnosu değil, d.KUR=Kurti Ezdan şeklindeki Dağ Tanrısı’nı (Kerte Yezdan) kavrattığı  anlaşılmıştır.

İran Sarı-Puli ZOHAB Şehri kayalıklarında Lolan Kralı Anubanini.İ.Ö 2000 İran Sare Pul-i Zohap Şehri kayalıklarında Lulubi (Lolan)Kralı Anubanini  ve Tanrıça İştar Zafer Abidesi.  İ.Ö.2300. Boyunduruğu altına altığı krallar Anadolu gelenekleriyle Zazaca “bıne dare” kavramıyla tanımlanmış.Zafer abidesindeki Akadça yazıtta Kral  Akadlarca ele geçirilen toprakların Sümerli atalarına ait olduğunu belirtmiş.

Ortadoğu’nun İ.Ö.3.cü binden başlayan kadim yazıtlarının tanıklığıyla Akadca Mat Hattim veya Hatti Ülkesi adıyla anılan ülkemizin merkeziyle Toroslar boyunca uzanan bölgelerde ekseriyetle Hatti-Luviler, Tarukomanalılar,Toros halkları olup Luluwa-Luwi-Alevi adıyla anılan Lalupiyalılar, Lelegler, Lukkalılar, Lidyalılar, kuzey batıda Palalar, kuzeydoğuda Kafkas (Ko-u Kassu)ve Hazzi Dağı’nın adıyla Kaşkalar veya Koçgirililer, Güneydoğu Anadolu, Azerbaycan  ve Kuzey Suriye’de Lulubiler, Zazissalılar (Zaza),Hurri-Mitanniler (Hurri-Mukis-Hormekıj),Van çevresi ile Azerbaycan’da Binaliler (Biainialu-Albania-Bin Ali), Güneydoğu Toroslardan İran’da Elam’a uzanan Zagroslarda yine Hattilerle Sümerli halkın komşu ve akrabaları olan Gutiler (Kheta-Hatti), Lulubiler (Hatti-Luwi), Turukkular (Terekeme –Türkmen)  Hatti halkı olan Elamlılar (Hatamti)Kassular (Lolan boyu) ve Hurri Mitanni kökenli halklar yaşamış, devletlerinin yıkılmasıyla birlikte bu halklar daha sonra Binali (Urartu), Med (Mitanni-Metini-Amed), Manna, Hellen, Pers, Roma, Bizans, Part, Sasani, İran, Memluk Selçuklu, Osmanlı ve Safevi gibi siyasi oluşumlar içinde kurucu, katılımcı veya muhalif halk olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir. Cumhuriyet Döneminde yapılan mübadeleler sonucunda bir kısım Kafkas göçmeni dışında  geriye kalan halk tabakası Sümer-Hatti-Hitit Dönemlerinde olduğu gibi,Alevi kökenli Türkmen Hatti-Hitit-Hurri -Lulubi ve Guti gibi kadim halklar ile  günümüzün Kurmanclarıdır.

MEZOPOTAMYA

Hatti-Hurri-Guti-Lulubi-Kasit Halklarının bölgelerini gösteren harita 

Haritadaki Khatti -Hattuşa  adı ; günümüze XIDIJ -XIDA-LOLA ,

Hurri-Mukis adı;Xormekıj,

Turukkum adı,Terekeme ve Türkmen,

Lulubi adı;Lolan

Guti adı ; Gutan,

Karda Kİ.Ka adı , Kakai Ülkesi,

Zazissa adı ,Zaza halk adlarıyla gelmiştir.

Enuma Eliş adlı varoluş destanında yer alan ilk insan Lulu adı, Sümerlerin Lulu ve Dımıli şekline kısalan NAM(MU)LU.ULU.LUile insanlık anlamına gelen DUMU.LU.ULU.LU sümerogramları, Zazaca’da “Lo ve Le” şeklinde yaşayan ZA-ZA=LU-LU temelli insan kavramları  ile Alevilikte “Gaomordem” denilen “boğa-adam” sanıyla anılan  Semavi Boğa Gud ALU’dan kaynaklı tanrı kavramları,

Sümerlerin Dicle-Fırat temelli büyük su kaynakları arasındaki topraklarını tanımlayan KI-ENGI-URA ülke adları, bin tanrı-bin kral anlamına gelen Alolim(ALU LIMU-1000;Binali) ve Alalgar adlı ilk bilge insan ve kralları,

Hurri Gök Tanrısı’nın Alalu (Alulu), Sümer Gök Tanrısı’nın  Enlil –Eli (Elilu)adları ,

Kozmik tapınakların E.Kur.ra-E.Anna adları ile Dicle-Fırat Su Tanrısı Enbilulu adlarının Dımıli,Gorani ve Lolan adlarıyla aynı olması nedeniyle Ortadoğu’nun ilk yazılı kaynaklarında adları geçen Hatti, Hurri, Luvi, Guti ve Lulu Bi.(Luluwi) halkının Dicle ve Fırat boylarında dünyanın en büyük su uygarlıklarının temelini atan Sümerlerle aynı köklere sahip Dicle-Fırat merkezli Anadolu halkları olup, zamanla Anadolu-Mezopotamya ile Toros- Zağros üzerindeki coğrafyaya yayıldıkları anlaşılmaktadır.

Paris Luvr Müzesinde sergilenen Lagaş-Tello Kralı Gudea’nın heykeli, Serçeşme Tanrı Enki’nin balıklarla bezeli Dicle-Fırat sularının kaynağını sembolize eden su vazozunu taşıyan görüntüleri, Berlin Bergama Müzesinde sergilenen Kasitlere ait İnanna Tapınağı’nın cephesindeki Sümer Tanrılarının Fırat-Dicle kaynaklarının doğduğu Anadolu dağlarının başında birer Serçeşme Tanrı olarak gösterilmiş olmaları, Sümer ,Hatti,Hurri Guti ve Lulubi halkının Anadolu’nun Dicle-Fırat merkezli Alevi halkları olduğunu ispatlamaktadır.

Sümerler Dönemi kadim Anadolu halklarının günümüzde yaşayan bakiyeleri arasındaki Lolan, Dımıli, Xıdan, Gutan, Guran, Xıran, Hormek ve Terekemelerin gök tanrısı ENLİL’in Eli adı ile aynı adın Hititçe-Ugaritçe “El” formu, güneşin sarı öküz donunu karşılayan “Boğe Tiji” adları temelinde Alevi-Bektaşi adıyla yaşamaya devam ettikleri, aynı bölgenin halkı olup Ezidiler dışında çoğu Asuri ve Araplarla karışmış Avrupa ve Hint Ari kökenli  Kurmanc  boyların islamik baskılarla sunnileşip eski Anadolu ve Mezopotamya’ya özgü inançlarıyla bu temellerden beslenen kültürel kimliklerini kaybettikleri, eski uygarlıklar ile  İslamın ilk dönemlerinde  yerleştikleri Ağrı, Siirt, Bitlis, Hakkari, Mardin, Urfa,Musul, Erbil, Kerkük gibi illerde çeşitli öbekler halinde yaşamaya devam eden Arap kavimlerinin Dicle-Fırat kaynaklarının başında kalabilmek amacıyla siyaseten kendilerini Kürt ve Ekrat adıyla kamufle ettikleri,gerçekte Kürt olmayıp, Lulubi boylardan geldikleri bilinen Laleş-e Nuran-i bölgesindeki Ezidilerinse  Hattilerin Güneş Tanrısı Estan’a ait kadim inanç ve ritüellerini yaşamaya devam ettikleri ancak, Alevilerle Ezidilerin siyasal islamik süreçte Sunni İslam tabanlı Türk,Kurmanc ve Arapların baskılarıyla belli oranlarda kültürel değişimlere uğradıkları bilinmektedir.

ABD ve AB’nin ortak ürünü olan Hint Avrupa Devleti ve BOP Projeleri kapsamında Anadolu–Mezopotamya ve diğer Ortadoğu toprakları üzerinde siyasi ,kültürel ve ekonomik hegemonya kuran küresel güçlerin düzenledikleri siyasal tarih ve dini tezler üzerinden Türk, Kürt, Türkmen-Terekeme (Turukku), Zaza-Dımıli, Xıdıj, Lolıj (Hatti-Lulubi) ve Hormek (Hurri) gibi kadim halk kimlikleriyle ilgili olarak kimi yerel taşeronlarca da seslendirilen;

“Aleviler (Hattiler-Hititler,Sümer-Lulubi-Turukku,Guti ve Hurriler) etnik  olarak   Türktür veya Kürttür ve Alevilik İslamın mezhebidir(!),

Aleviler tanrıya şirk koşup Arap Ali’ye Allah diyorlar(!),

Zazalar Türktür -Kürttür veya  Zazaca Kürtçenin şivesidir(!),

Lolanlılar Orta Asya’nın Loulan Şehrinden gelen öz Türktür(!),

Hormekler Orta Asyalı Harzemşahların torunlarıdır(!),

Türkmenler -Türkler Orta Asyalıdır (!),

Türkler; Gün Han ,Ay Han , Yıldız Han, Dağ Han, Deniz Han ve Gök Han adlı çocukları olan Oğuz Kağan’ın torunlarıdır”(!),

Gibi siyasi argümanlar ile ırkçı anlayışların tarihin kaydettiği bilimsel gerçeklerle ne kadar örtüştüğü , bu yazıda referans olarak verilen Akad Dönemi çivi yazılı belgeleri ile Mustafa Kemal’in aşağıda verilen “Türk” tanımına göre bilimsel ve siyasi temelde Türkler, Kurmanclar ve Alevilerce yeniden değerlendirilmesi gerekir.

Mustafa Kemal “Türk” adıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşunu kendi el yazısıyla aşağıdaki cümlelerle ifade etmiştir;”Bu memleket dünyanın beklemediği,asla umut etmediği bir müstesna varlığın,yüksek tecellisine yüksek sahne oldu.Bu sahne 7 bin senelik , en aşağı,bir Türk Beşiğidir.Beşik tabiatın rüzgarlarıyla sallandı,beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı,o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu,sonra onlara alıştı.Onları tabiatın babası tanıdı. Onların oğlu oldu.Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu,şimşek,yıldırım,güneş oldu,Türk oldu.Türk budur; yıldırımdır, kasırgadır,dünyayı aydınlatan güneştir

Ankara 30 Kasım 1929 (Millet Mecmuası 22 Nisan 1948. Cilt 5. sene 3, sayı.116, s .10)

Mustafa Kemal’e göre Türk ; Jöntürklerce Gökhan, Günhan, Yıldızhan, Ayhan,Dağhan ve Denizhan’ın babası Oğuz Kağan olarak sunulan, gerçekteyse; gök, güneş, dağ, deniz, ay ve yıldızları yaratan , Sümerlerce  “boğa-GUD ALU” veya “kudretli öküz” lakabıyla anılan Gök ve Fırtına Tanrısı Tarku Eli’dir.Ancak, Jöntürkçü İslamcı Asimilasyon Hareketi tanrının Tarhu adı ile heykellerinin dikildiği Torosların Hattice-Zazaca “Taru Ko” adını Türk biçimiyle çek edip,Oğuz Kağan düzmecesiyle  Anadolu halklarının Orta Asyalı  oldukları algısını yaratmaya çalışmıştır. Yazının başındaki resimden de görüleceği gibi, Anadolu Fırtına Tanrısının sembolleri boğa,kaz ayağı,üçlü yıldırım demeti ve baltadır.Üçlü şimşek demetini tutan tanrının “El Hadat” olarak okunan adı, günümüzde Hüda Eli-Tanrı Ali , Baal İskur adı ise Zazaca yıldırım anlamına gelen “bulusk” ile “El Esker-Ali Asker” olarak güncellenmiştir. Bu nedenle tanrının Hadat adıından kaynaklı olarak  Hitit adıyla anılan Anadolu Halkı aynı tanrının El Taru veya Tarhu adından yararlanılarak”Eti Türkleri“ sanıyla anılmıştır.Ancak, Anadolu halklarının Jöntürkleştirilip Orta Asyalı ilan edilmesi,Anadolu topraklarıyla Uygarlıklarının da Hellenler üzerinden batlı kavimlere mal edilmesine yönelik Hint-avrupa gibi küresel tasarımlar  kapsamında  asimile edilmek istenen Hatti,Hitit,Hurri ve Turukku halklarının hiç birisi Orta Asya’lı değildir. Tanrı Taru’ya adandığından Zazacası “Taru Ko” olan Toros Dağları da Anadolu’daki en büyük Tanrı Dağı’dır.

Yararlanılan kaynaklar:

1-Hakan KALE, MÖ 3000’ de Anadolu’nun Politik Coğrafyası, İDOL-Arkeoloji ve Akeologlar Derneği Dergisi 2001- 9.Sayı sf:25-34,Berkay Matbaacılık ,

2- Guterbock,H.G.1938,Geschichte Der Hethitischen Religion

3- Volkert HAAS, Geschichte Der Hethitischen Religion,Leiden-New York-Köln 1994

4-Savaş Özkan Savaş; Anadolu (Hitit Luvi) Hiyeroglif Yazıtlarında geçen Tanrı ,Şahıs ve Coğrafya Adları ,Eski Çağ Enstitüsü ve Ege Yayınları Mayıs 1998 İstanbul,